“BELEDİYE ÇOK CİDDİ ZARARA UĞRADI”

İddianamede yer alan önemli beyanlardan biri, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen şüpheli Ertan Yıldızın 20 Mayıs 2025’te verdiği ifade oldu. Yıldız, 2024’ün sonlarında operasyon söylentileri yayılmaya başlayınca, bazı isimlerin topladıkları paraları gizlice yurt dışına kaçırabilecekleri yönünde endişelerin arttığını söyledi.

Yıldız ifadesinde şu iddialarda bulundu:

“Murat Gülibrahimoğlu’nun elde ettiği paraları zimmetine geçirerek kaçacağı konuşuluyordu. Büyük bölümünü vermediğini duydum. 2025’in mart ayında yurt dışına kaçtı. Londra’da olduğunu biliyorum. Orada ciddi miktarda parasının olduğu ve bunun yarısının Ekrem İmamoğlu’na ait olabileceği söyleniyordu. Tahminim birkaç yüz milyon dolar civarındadır. Bu operasyonlar nedeniyle belediye ve kamu büyük zarara uğramıştır.”

“PARALARIN YARISI EKREM İMAMOĞLU’NA AİT” İDDİASI

Bir diğer şüpheli Sarp Yalçınkaya, 4 Ağustos 2025 tarihli ifadesinde paraların nasıl toplandığına ve yurt dışına çıkarıldığına dair kapsamlı bilgiler verdi.

Yalçınkaya’nın iddiaları şöyle:

“Murat Gülibrahimoğlu, hafriyat, döküm, imar ve reklam işlerinden gelen tüm paraların tek bir merkezde toplandığını söyledi. Bu paraların özel jeti ile yurt dışına götürüldüğünü de belirtti. Genellikle Ekrem İmamoğlu’nun yakın çalıştığı ve İBB ihalelerini alan kişilerin de uçuşlarda bulunduğunu ifade etti.”

Yalçınkaya ayrıca paraların çoğunlukla Londra’ya taşındığını, toplanan meblağın yarısının CHP bünyesinde oluşturulan ‘Cumhurbaşkanlığı Seçim Fonu’na, diğer yarısının ise Ekrem İmamoğlu’na ait olduğunu ileri sürdü.

İddialara göre bu süreçte operasyonu yöneten “A takımı” da toplanan paraların toplamından yüzde 20 oranında komisyon aldı.

“OPERASYONDAN SONRA DA ÇUVAL ÇUVAL PARA GELMEYE DEVAM ETTİ”

Şüpheli Bayram Yıldırım ise 3 Temmuz 2025’te etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadede, para trafiğinin operasyondan sonra da sürdüğünü öne sürdü.

Yıldırım'ın ifadeleri iddianameye şöyle yansıdı:

“Ertan Yıldız’ın evine iki üç günde bir çuvalla para gelirdi. Paraları farklı kişiler getirirdi. Almanya’da okuyan kızının kaldığı evde büyük bir kasa yaptırdığını ve paraların bir kısmını uçakla buraya götürdüğünü biliyorum. Bodrum’daki yazlığında ve İstanbul’daki evinde de kasalar vardı. Operasyon sırasında bunların bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Operasyondan sonra da eve para gelmeye devam etti.”

Editör Hakkında