18 Nisan'da Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 5.6 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Depremin derinliği 5,9 kilometre olarak ölçülürken, sarsıntının etkisi çevre illerde de hissedildi.

Depremin ardından konuşan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan depremlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bektaş, bölgenin kıyı şeridinin kumsal alana yerleşmiş olmasının, deprem yönetmeliklerinin tam olarak uygulanmamasının önemli sorunlar oluşturduğunu belirtti.

''BEKLENEN BİR DEPREM DEĞİLDİ''

Tokat'taki depremin beklentiler dâhilinde olmadığını ifade eden Bektaş, ancak Türkiye'nin her zaman depreme açık olduğunu vurguladı. Depremin uluslararası standartlara göre orta şiddette olduğunu ancak Türkiye'deki yapı stoğu dikkate alındığında risk oluşturabileceğini söyledi.

3 FAYIN ORASINDA

Bektaş, depremin Doğu Karadeniz sahilinde hissedilmesinin fayın kırılmasıyla ilgili olduğunu ve bu durumun uzaktaki bölgelerde de etkili olabileceğini belirtti.

Trabzon'un üç aktif deprem üreten fayın ortasında bulunduğunu ve kıyı şeridine doğrudan etkilerinin olabileceğini dile getiren Bektaş, ''

"Trabzon bir ateş çemberi gibi 3 tane aktif deprem üreten fayın ortasındadır. Kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Türkiye petrolleri Rize'den itibaren Rize, Trabzon, Ordu fayları diye faylar isimlendirildi ki bu faylar doğrudan ile uzanıyor. Yani orada olabilecek olan bir kırılmanın deprem önerisi doğrudan sahildeki illeri vuracak. Nitekim bu yaşandı. 2012'de 5.6'lık bir deprem yaşadık Batum açıklarında Trabzon fayı üzerinde. Trabzon bir haftaya yakın sallandı. Demek oluyor ki sadece deprem kaynağından uzakta olmak her şey bitti demek değildir. Bakın biz Trabzonlu olarak biz 3 büyük depremi de şaşadık. Elazığ, Maraş ve biz yine en son 5.7'lik Tokat'taki depremi yine hissettik. Neden? Demin dediğim gibi kırılma doğrultusu direkt size doğru geliyorsa deprem enerjisi o denli artı olur. Şimdi aynı zamanda depremin etkinliği sadece depremin yaydığı enerjiyle değil, zemin de önemli. Bugün şu anda bulunduğumuz zemin bir kumsal alan. Doğu Karadeniz sahili zaten yerleşkesi zaten kumsal alan üzerindedir. Dolayısıyla bu alan ne yapıyor? Depremin şiddetini büyütüyor. Buna da büyütme faktörü var. Bir diğer çekincemiz de bizim Trabzon, Rize, Ordu olarak topoğrafyamız. Yani bugün yerleşme alanları ya sahilde kumun üzerinde deprem büyütmesine maruz kalıyor. Ya da yamaçlarda denize bakan yamaçlardaki buralar heyelanlı bölgeler ve çok katlı binalar var. Burada da bir heyelan riski var.'' dedi.

FAY ENERJİSİNİ ATTI


Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, korkulacak bir şey olmadığını ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu: "Tokat depremi ve 5.7 büyüklüğündeki fay hareketi, doğrudan Kuzey Anadolu Fayı'na, yani Türkiye'nin en büyük fay hattına stres aktarmış olabilir. Ancak bu, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bir deprem oluşturacağı anlamına gelmez. Fayın enerjisini büyük ölçüde boşalttığını düşünüyoruz. Dolayısıyla, burada bir tetikleme olasılığı düşük görünmektedir."

Muhabir: Haber Bülteni