Sistemin pilot uygulamasının kısa sürede başlayacağı belirtilirken, mali müşavir İsmet Çetinkaya yeni modelin kapsamı ve işleyişi hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Bir televizyon programında değerlendirmelerde bulunan İsmet Çetinkaya, söz konusu düzenlemenin ilk olarak 2023’te gündeme geldiğini hatırlattı.
Çetinkaya, 2026’dan itibaren devreye alınması planlanan sistemin mantığını şöyle açıkladı:
“Vatandaşlık maaşı, belirli bir gelir düzeyinin altında kalan hanelerin o seviyeye çıkarılması için aradaki farkın devlet tarafından ödenmesini amaçlayan bir uygulamadır.”
Bu çerçevede, geliri belirlenen eşiğin altında kalan ailelere tamamlayıcı destek sağlanacak.
Çetinkaya, örnek bir senaryo üzerinden sistemin nasıl işleyeceğini anlattı.
Ailede hiç kimsenin çalışmadığı veya gelirin asgari ücretin altında kaldığı durumlarda vatandaşlık maaşının devreye gireceğini söyleyen uzman, desteğin yalnızca nakdi yardım olmadığını vurguladı:
“Bu ödeme, hanede en az bir kişi iş gücüne katılana kadar devam edecek. Sadece destek sağlamak değil, çalışabilecek bireyleri istihdama yönlendirecek teşvikler de olacak.”
Kulislerde konuşulan tahmini tutara da değinen Çetinkaya, ödemenin en az asgari ücret düzeyini esas alacağını belirtti:
“Üç kişilik bir ailenin hiçbir geliri olmadığını varsayalım. Diyelim ki o haneye sosyal desteklerle birlikte 18 bin TL giriyor. Mevcut asgari ücret 22 bin 104 TL olduğuna göre, eksik kalan yaklaşık 4 bin 100 TL vatandaşlık maaşı olarak karşılanacak. Bu uygulamanın 2026’da başlaması bekleniyor.”
Yeni modelin ilk etapta belirli bölgelerde test edileceğini aktaran Çetinkaya, seçilecek illere dair öngörüsünü şu sözlerle paylaştı:
“Pilot illerin, deprem bölgesinde yer alan ya da gelir seviyesi düşük şehirler arasından seçileceği konuşuluyor. Ayrıca bu sistem, birbirinden kopuk ilerleyen sosyal yardımları tek bir çatı altında toplama avantajı da sağlayacak.”
Vatandaşlık maaşı için başvurunun zorunlu olacağını ifade eden Çetinkaya, sürecin mevcut sosyal yardım mekanizması üzerinden işletileceğini aktardı:
“Şu anda kaymakamlıklar ve valiliklerde faaliyet gösteren sosyal yardımlaşma vakıfları, ihtiyaç sahibi aileleri tespit ediyor. Yeni destek de yine bu vakıflar aracılığıyla bağlanacaktır. Dolayısıyla başvuru sürecinde bu kurumlar merkezde olacak.”