Konya, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî’nin hoşgörü, sevgi ve birlik mesajlarını şiirle buluşturan 14. Uluslararası Mevlânâ Şiir Şöleni’ne ev sahipliği yaptı. Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), Karatay Belediyesi ve TYB Konya Şubesi iş birliğiyle düzenlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen şölen, edebiyat ve sanat dünyasından geniş bir katılımla gerçekleşti.

Bakan talimat verdi: Uçaklarda artık ücretsiz dağıtılacak!
Bakan talimat verdi: Uçaklarda artık ücretsiz dağıtılacak!
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyanın farklı coğrafyalarından gelen şairler, Karatay Kültür Merkezi’nde bir araya gelerek edebiyatseverlere şiirle dolu unutulmaz anlar yaşattı.

Musa Kazım Arıcan: “Şiir, Ruhun Fısıltısıdır”

Şölenin açılış konuşmasını yapan TYB Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, şiirin insana dair en derin duyguları ortaya koyan bir sanat olduğuna değindi.

Arıcan, “Şiir sadece kelimelerden ibaret değildir; o, bir kalp atışı, bir nefes ve ruhun fısıltısıdır. Şiir, okuyucusunu kendi iç dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarır” ifadelerini kullandı.

Arıcan ayrıca, TYB’nin kurucu ve şeref başkanı merhum D. Mehmet Doğan’ı anarak, Mevlânâ Şiir Şöleni’nin Doğan’ın edebiyat dünyasına bıraktığı önemli miraslardan biri olduğunu vurguladı. “Bugünkü şölen de onun aziz hatırasına ithaf ediliyor” diyen Arıcan, emeği geçenlere teşekkür etti.

Tyb Şölen“Sanat, Gönüllerin Fethidir”

Etkinlikte konuşan 27. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, sanatın ve edebiyatın toplumların en güçlü birleştirici unsurlarından biri olduğuna işaret etti.

“Ülkeler askerlerle fethedilir ama gönüllerin fethi sanatla, edebiyatla ve şiirle olur” diyen Sorgun, şiirin musikiyle iç içe geçmiş yapısına da değindi. Fuzûlî’nin Su Kasidesi’nden, Arif Nihat Asya’nın naatlarına kadar pek çok eserin, güfte ve beste birlikteliğiyle günümüze ulaştığını hatırlattı.

Karatay Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Özöğür de yaptığı konuşmada, Konya’nın tarih boyunca “gönüller şehri” olduğunu belirterek, “Bir başkent daima başkenttir. Ruhaniyetini asla yitirmez; her daim şairleri, sanatçıları ve sevenleri kendine çeker” ifadelerini kullandı.

Özöğür, bu yıl atölyelerin “Şiirde Mana, Şiirde Teknik” temasıyla yapıldığını hatırlatarak, farklı oturumlarda hem şiir tekniklerinin hem de şiirin toplumsal ve siyasi boyutlarının ele alındığını söyledi. Özellikle Filistin şiirinin işlendiği bölümün, katılımcılar üzerinde derin bir etki bıraktığını ifade etti.

Filistin Şiiri, Direnişin Sembolü Olarak Öne Çıktı

Atölyelerin ikinci oturumunda Filistinli şair Semir Mahmud Atiye, Türk edebiyatçılar Mahmut Bıyıklı ve İbrahim Demirci ile birlikte Filistin şiirinin direniş mücadelesindeki rolünü anlattı.

“Şairlerin en güçlü silahı kelimeleridir” vurgusunun öne çıktığı oturumda, Filistin edebiyatının zulme karşı bir ses, kimlik mücadelesinin en güçlü ifadesi olduğu dile getirildi.

Şiir Şöleni Tyb“Şiir Dergilerde Yaşar”

Üçüncü oturumda ise edebiyat dünyasının önemli isimleri Mehmet Aycı, Ayşe Sevim ve Suavi Kemal Yazgıç, şiirin dergiler aracılığıyla yaşadığı yolculuğu aktardı. Katılımcılara, dergilerin şiir geleneğini yaşatmadaki rolü ve edebiyatçılar için bir okul niteliği taşıdığı vurgulandı.

Kalıcı Bir Miras: Şiir Kitapları

TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, her yıl düzenlenen şölenin şiir seçkilerinin kitaplaştırıldığını belirtti. “Söz uçar, yazı kalır. Konya’da ise söz sadece kalmıyor, şiirle birlikte yaşıyor. Biz de bu mirası kitaplarla kalıcı hale getiriyoruz” dedi.

Köseoğlu, 1992 yılından bu yana düzenlenen Mevlânâ Şiir Şöleni’nin artık Türkiye’nin en uzun soluklu kültür ve edebiyat geleneklerinden biri haline geldiğini, son üç yıldır da uluslararası boyut kazandığını ifade etti.

Kaynak: Cansel Yıldız