Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları, Adıyaman Valiliği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 6. Medya, Kültür, Sanat ve Turizm Buluşmaları kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından gelen gazeteciler, Adıyaman’ın kadim geçmişine ışık tutan önemli bir tarihi noktayı ziyaret etti: Perre Antik Kenti.
Ziyaret sırasında Adıyaman İl Kültür ve Turizm Rehberi Celalettin Görgülü, antik kentin tarihî süreci, kültürel değeri ve arkeolojik yapıları hakkında kapsamlı bir bilgilendirme yaptı. Görgülü’nün anlattıkları, Perre’nin yalnızca bir antik kent değil; aynı zamanda döneminin kültürel, dini ve ticari merkezlerinden biri olduğunu ortaya koydu.
Adıyaman’ın Kalbinde Yer Alan Antik Miras: Perre (Pirin)
Perre Antik Kenti, Adıyaman merkezine yaklaşık 5 kilometre mesafedeki Örenli Mahallesi sınırları içinde yer alıyor. Antik çağda “Pere” olarak bilinen bu yerleşim, Bizans döneminde “Pirin” ya da “Herin” adlarıyla anılmış. Günümüzde ise halk arasında hâlen “Şirin” olarak tanımlanan bu bölge, Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olarak kabul ediliyor.
Celalettin Görgülü, kent hakkında şu bilgileri aktardı:
“Perre, Kommagene Krallığı döneminde önemli bir merkezdi. Yaklaşık M.Ö. 163 ile M.S. 72 yılları arasında hüküm süren Kommagene Krallığı’nın Arsemia, Samosata, Doliche ve Malatya ile birlikte beş büyük yerleşiminden biri olarak geçiyor. Jeopolitik konumu sayesinde doğudan batıya uzanan ticaret yolları üzerinde stratejik bir rol oynamış.”
Roma Çeşmesi Hâlâ Akıyor: Asırlık Su Kaynağı Zamana Direniyor
Görgülü’nün verdiği bilgiye göre, Perre Antik Kenti’nin en dikkat çeken yapılarından biri, bugün hâlâ işlevini sürdüren Roma Çeşmesi. Bu kaynak, tarih boyunca orduların, kervanların ve yolcuların durakladığı, mola verdiği bir su başı olmuş.
“Antik kaynaklarda bu çeşmenin suyunun berraklığı ve lezzeti özellikle vurgulanıyor. Günümüzde de aktif olarak akan Roma Çeşmesi, Perre’nin sadece bir arkeolojik alan değil, yaşayan bir tarih olduğunun kanıtı.”
İznik Konsili'ne Katılan Kent: Dini Merkez Olarak Perre
Perre yalnızca ticari değil, aynı zamanda dini açıdan da büyük öneme sahip bir kent olmuş. Rehber Görgülü, Perre’nin MS 325 yılında İznik’te düzenlenen 1. Ekümenik Konsil’e temsilci gönderen şehirlerden biri olduğunu belirterek, şehrin bu özelliğiyle “Hierapolis” yani kutsal şehir unvanı taşıdığını söyledi.
Nekropol Alanı: Anadolu’nun En Büyük Kaya Mezarlarından Biri
Ziyaretin en ilgi çeken bölümü, antik kentin mezarlık alanı oldu. Nekropol, yani antik mezar alanı, kayalara oyulmuş çok sayıda lahit ve mezar odasıyla dikkat çekiyor.
Görgülü bu alanla ilgili şunları aktardı:
“Bu bölge, iki veya üç odalı, kayalara oyularak yapılmış lahit mezarlarla dolu. Yörede sadece yerel halk değil, çevre illerden gelen önemli kişilikler de buraya defnedilmiş. Burada ayrıca, ölüler için yemek pişirilen fırın kalıntıları, su sarnıçları ve üzüm sıkma işlikleri de mevcut. Bu detaylar, burada yalnızca defin değil, ritüel uygulamaların da yapıldığını gösteriyor.”
Üzüm Sıkma İşlikleri ve Şarap Üretimi
Perre Antik Kenti’nde yer alan üzüm sıkma taşları ve şarap üretim tesisleri, bölgenin tarım ve içki kültürü açısından da zengin olduğunu ortaya koyuyor. Görgülü, kazı çalışmalarında elde edilen bulgulara göre bu bölgede yüksek kaliteli şarap üretildiğini ve bunun ticari amaçla da kullanıldığını belirtti.
M.Ö. 5. Yüzyıldan Günümüze Ulaşan Mozaikler
Gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, antik kentte M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen mozaikli alanlar da gün yüzüne çıkarıldı. Bu eserler, Perre’nin sanatsal ve mimari açıdan da ne kadar ileri bir düzeye sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Ziyaret Deneyimi ve Uyarılar
Rehber Celalettin Görgülü, gezi sırasında gazetecilere şu uyarıyı yaptı:
“Mezar odalarının içine giriş mümkün. Ancak içeride çeşitli böcek ve sürüngenlerle karşılaşma ihtimali var. Bu nedenle dikkatli olunması gerekiyor. Antik kent oldukça geniş bir alana yayılmış durumda. Gezi levhası üzerinden plan yapılması faydalı olur.”