Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, araştırmaya öğretmen, yönetici, lise öğrencisi ve veli gibi farklı paydaşların dahil edildiğini belirtti. Çalışmaya 17 binden fazla öğretmen, 7 binden fazla idareci, 5 binden fazla lise öğrencisi ve 5 binden fazla veli katıldı.
Araştırma, zorunlu eğitim sisteminin son dört yılına dair görüşleri ve beklentileri geniş ölçekte ölçen Türkiye’deki ilk büyük saha çalışması olma özelliği taşıyor.
ZORUNLU EĞİTİMİN SON 4 YILI İÇİN DEĞİŞİM ÇAĞRISI
Yalçın, araştırma sonuçlarını şöyle özetledi: “Öğretmenlerin yüzde 93’ünden fazlası ve yöneticilerin yüzde 97’si, zorunlu eğitim sisteminin son 4 yılının yeniden ele alınması gerektiğini söylüyor. Öğrenciler ve veliler de benzer şekilde değişim talebinde bulunuyor. Bu, toplumun eğitim sisteminden beklentileri ve güncel hayatın gerçekleriyle uyumlu yeni bir modelin gerekliliğinin açık göstergesi.”
LİSE EĞİTİMİNDE ‘2+2’ MODELİ ÖNE ÇIKIYOR
Araştırmada, lise eğitiminin süresiyle ilgili olarak katılımcıların en çok destek verdiği modeller “2+2” (2 yıl zorunlu, 2 yıl isteğe bağlı) ve “3+1” (3 yıl zorunlu, 1 yıl isteğe bağlı) olarak belirlendi. Ali Yalçın, özellikle “2+2” modeline yönelik taleplerin daha yoğun olduğunu belirterek, tüm eğitim paydaşlarının bu konuda ortak çalışması gerektiğinin altını çizdi.
SÜREÇTE TÜM PAYDAŞLARIN GÖRÜŞLERİ ALINACAK
Genel Başkan Yalçın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da benzer değerlendirmeler yaptığını belirterek, “Bu alanda kapsamlı bir mutfak çalışmasına ihtiyaç var. Biz de saha verilerimizi kamuoyuyla paylaşarak sürece tüm paydaşların katılımını hedefliyoruz. Bundan sonra süreç, eğitim camiasının görüşleri doğrultusunda şekillenecektir” ifadelerini kullandı.
ZORUNLU EĞİTİM SÜRESİ UZUN BULUNUYOR
Araştırmaya göre katılımcıların büyük çoğunluğu 12 yıllık zorunlu eğitim süresini fazla buluyor. Öğretmenlerin yüzde 93,8’i, yöneticilerin yüzde 97,1’i, öğrencilerin yüzde 78,5’i ve velilerin yüzde 78,8’i sürenin kısaltılması gerektiğini belirtti.
Sürenin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı ise oldukça düşük kaldı. Ayrıca, zorunlu eğitimin süresinin iş hayatının ve toplumun beklentilerine uygun olmadığı, öğrencilerin iş hayatına daha erken atılmasını engellediği görüşü yaygın olarak benimsendi.
MESLEKİ YÖNLENDİRMEDE YETERSİZLİK VE SOSYAL GELİŞİME ENGEL İDDİALARI
Araştırma, zorunlu eğitim sürecinde öğrencilerin mesleki yönlendirmeden yeterince faydalanmadığını ortaya koydu. Öğretmenlerin yüzde 66,6’sı, yöneticilerin yüzde 71’i, velilerin yüzde 50’si ve öğrencilerin yüzde 33’ü mesleki yönlendirmede yetersizlik olduğunu belirtti.
Ayrıca, öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerinin zorunlu eğitim süresi içinde sınırlandığı görüşü de geniş kabul gördü. Öğrencilerin yüzde 77,2’si, öğretmenlerin yüzde 61,1’i bu görüşü paylaştı.
LİSE SON SINIFTA YAPISAL DEĞİŞİKLİK BEKLENTİSİ
Lise son sınıfın yapısına dair beklentiler de araştırmada öne çıktı. Katılımcıların büyük kısmı lise son sınıfın “üniversiteye hazırlık ya da kariyer planlama yılı” olması gerektiğini savundu.
Öğretmenlerin yüzde 83,6’sı, yöneticilerin yüzde 84,7’si, öğrencilerin yüzde 75,9’u ve velilerin yüzde 47,3’ü lise son sınıfta okula devam etmenin gereksiz olduğunu düşünüyor.
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ VE ESNEK EĞİTİM MODELİNE DESTEK
Araştırmada, katılımcıların çoğu modüler, esnek ve bireyselleştirilmiş bir ortaöğretim sistemini destekledi. Bu yapının öğrenciye daha uygun olduğu görüşü genel kabul gördü.
“3+1” ve “2+2” modelleri özellikle lise eğitiminin süresinin belirlenmesinde en fazla destek gören seçenekler oldu.
