Suriye’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tom Barrack, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilgili olarak net bir tutum sergiledi. Barrack, “SDG, aslında YPG’dir ve YPG, doğrudan PKK’nın bir türevidir” ifadelerini kullanarak bu yapılar arasındaki organik bağı bir kez daha vurguladı.
Amerikan kamuoyunda SDG’ye karşı duyulan sempatiye değinen Barrack, şu değerlendirmede bulundu:
“Amerikalılar arasında, SDG’ye karşı bir sorumluluğumuz olduğu yönünde bir duygu var. Ancak bu sorumluluk, onlara bir devlet içinde bağımsız bir yönetim hakkı tanımak anlamına gelmiyor. Onlara sadece, Suriye'de makul bir geçiş sürecinde rol oynayabilecekleri bir yol sunma borcumuz var.”
ŞAM-SDG ANLAŞMASI BAŞARISIZ OLDU
Barrack, geçtiğimiz aylarda SDG Komutanı Mazlum Abdi ile Geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında imzalanan anlaşmayı da gündeme getirdi. “Şam ile SDG arasında kurulan yapı çalışmadı” diyen Barrack, SDG’nin artık daha makul bir çizgiye gelmesi gerektiğini vurguladı.
“SDG ya makul olur ya da başka bir alternatif gündeme gelir” sözleriyle, Washington'un SDG'ye yönelik sabrının sınırlı olduğunu da ima etti.
"TEK BİR YAPI OLACAK, ETNİK BÖLÜNMEYE İZİN VERİLEMEZ"
Suriye’de etnik temelli ayrışmanın sürdürülemez olduğunu belirten Tom Barrack, şöyle konuştu:
“Her etnik grubun kendi üniformasıyla, kendi etnik kimliğiyle orduya katıldığı bir yapı sürdürülebilir değil. Dürziler Dürzi gibi, Kürtler Kürt gibi, Aleviler Alevi gibi silahlı yapılanmalara katılamaz. Gelecekte, tek bir ulusal yapı oluşturulmalıdır.”
"TB2'LER DÜNYANIN EN İYİSİ"
ABD Büyükelçisi Barrack, Türkiye’nin savunma teknolojilerindeki ilerlemesini de övgüyle değerlendirdi. CAATSA yaptırımları sonrasında Türkiye'nin kendi savunma teknolojilerine yöneldiğine dikkat çeken Barrack, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye çok akıllı bir toplum. Yaptırımlar başladığında, kendi insansız hava araçlarını ve jetlerini geliştirmeye başladılar. Bayraktar TB2'ler, bugün dünyanın en iyi SİHA’ları arasında. Özellikle Ukrayna savaşında etkin biçimde kullanılıyorlar.”