Kuruluşun yayımladığı makale, bölgedeki güvenlik dinamiklerini yeniden gündeme taşırken, Türkiye’nin Suriye’deki rolüne dair dikkat çeken detaylar da ortaya çıktı.
ÜÇ SUİKAST GİRİŞİMİ, ÜÇ FARKLI SENARYO
Haberde, Ahmed El Şara'nın iktidara yükselmesinden bu yana ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğu ve üç ayrı suikast girişiminden mucizevi şekilde kurtulduğu öne sürüldü. Bu girişimlerin tamamının, Türk kuvvetlerinin kritik müdahaleleriyle engellendiği vurgulandı.
İlk suikast girişimi: Haberde verilen bilgilere göre ilk girişim, Mart ayında gerçekleşti. Şara, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan çıkış yaptığı sırada Türk istihbaratının bölgede tespit ettiği "şüpheli hareketler" üzerine suikast girişimi anında önlendi.
İkinci suikast girişimi: İkinci olayın, Ürdün sınırındaki Dera kentinde yaşandığı aktarıldı. Bu kez Şara’nın Türk ve Suriyeli özel korumalarının dikkati sayesinde, iki kişinin şüpheli hareketleri fark edildi. Konvoy rotası hızla değiştirilerek saldırıdan son anda kaçıldı.
Üçüncü suikast girişimi: Üçüncü girişimin ise en kritik ve tehlikeli saldırı olduğu belirtildi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na giden ana yolda pusuya yatan silahlı bir saldırgan tespit edildi. Saldırı hazırlığında olan şahıs etkisiz hale getirildi; ancak bu girişime dair detayların henüz gizli tutulduğu ifade edildi.
ABD'DEN ŞARA'YA DESTEK, TÜRK İSTİHBARATINA GÜVEN VURGUSU
Yedioth Ahronoth’un makalesinde dikkat çeken bir diğer unsur ise, ABD'nin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara'ya yönelik tehditlerden ciddi endişe duyduğu bilgisi oldu. ABD Suriye Özel Temsilcisi ve aynı zamanda Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan Thomas Barrack'ın, Washington'a ilettiği güvenlik raporlarında, Şara'nın ciddi tehdit altında olduğuna dikkat çektiği belirtildi.
ABD'nin, Ahmed El Şara'nın güvenliğinin sağlanması adına "acil müdahale ve koruma birliği oluşturulması" yönünde çağrıda bulunduğu ifade edilirken, Türk istihbaratının bölgedeki bilgi akışı ve güvenlik operasyonlarında kilit rol üstlendiği vurgulandı. ABD’nin, sahadaki istihbarat ve güvenlik altyapısı açısından büyük oranda Türkiye’ye güvendiği belirtildi.
Yedioth Ahronoth’un gündeme getirdiği bu iddialarla ilgili Türk güvenlik kaynaklarından ise şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak bölgedeki uzmanlar, Türkiye’nin Suriye’deki üst düzey aktörlerin güvenliğini sağlama konusunda belirleyici konumda olduğunu ve söz konusu iddiaların tamamen gerçek dışı olmadığını ifade ediyor.
