Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ankara’da 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 3.4 olarak duyurdu. AFAD’a göre depremin merkez üssü Yenimahalle ilçesi oldu. Başkentte kısa süreli paniğe neden olan sarsıntının ardından vatandaşlar, Ankara’nın deprem riskini ve fay hatlarıyla ilgili bilgileri araştırmaya başladı.
Ankara’da fay hattı var mı?
Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na göre, Ankara 3. derece deprem riski taşıyan bölgeler arasında yer alıyor. Büyük depremler beklenmese de şehirde zaman zaman sarsıntılar yaşanabiliyor. Özellikle çevre illerde meydana gelen büyük depremler Ankara’da hissedilebiliyor.
Uzmanlara göre Ankara’nın içinden geçen büyük ve aktif bir fay hattı bulunmuyor. Ancak şehir sınırlarında bazı küçük ölçekli fay hatları mevcut. Bunlar arasında:
- Kuzey Anadolu Fay Hattı (Ankara’nın kuzeyinde)
- Kırşehir Keskin Fay Hattı (Güneydoğuda)
- Haymana-Bala Fay Hatları
- Çeltikçi, Ayaş, İnönü-Eskişehir, Tuzgölü, Seyfe, Salanda, Kesikköprü, Küredağ, Balaban ve Afşar fay kuşakları
Ankara’da en riskli ilçeler hangileri?
Deprem uzmanlarına göre, Ankara’da deprem açısından en riskli bölge Demetevler olarak gösteriliyor. Bunun dışında Çamlıdere, Kazan ve Kızılcahamam ilçeleri de deprem riski taşıyan bölgeler arasında bulunuyor.
Şehir genelinde büyük bir fay hattı olmamasına rağmen, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakın konumda olması nedeniyle Ankara’da bazı depremler hissedilebiliyor.
Uzmanlar ne diyor?
Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ankara deprem bakımından çok güvenlidir. Orası Atatürk’ün başkentidir. Küçük depremler ürpertebilir, ancak yıkıcılık konusunda sakıncalı bir durum yoktur" dedi.
CNN TÜRK canlı yayınında konuşan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Ankara ve çevresinde büyük bir deprem beklenmediğini belirtti. “Bu büyüklükteki bir deprem sadece hissedilir, yıkıcı olmaz” diyen Ersoy, özellikle gevşek zeminlerde sarsıntının daha uzun süre hissedilebileceğine dikkat çekti.
Ankara’da büyük bir deprem olasılığının düşük olduğunu vurgulayan Ersoy, "Ankara merkezli büyük bir deprem beklemek doğru olmaz. Bu depremin ardından daha büyük bir sarsıntı geleceğini söylemek yanlış olur" dedi.
Binaların dayanıklılığı önemli
Ersoy, depremin yıkıcı etkisinin sadece büyüklüğüne bağlı olmadığını, binaların yapısal sağlamlığının daha belirleyici olduğunu vurguladı. "Eğer bir bina, yönetmeliklere uygun değilse veya statik durumu ile oynandıysa, küçük bir sarsıntıda bile zarar görebilir. Bu yüzden yapıların güçlendirilmesi kritik önem taşır" dedi.
Deprem sonrası asıl önemli konunun binanın içinde bulunanların sağ çıkabilmesi olduğunu belirten Ersoy, "En büyük depremde bile eviniz hasar alsa da içinden sağ çıkabiliyorsanız, bina planında hata yoktur. Eğer bina yıkılırsa, ciddi bir tasarım hatası var demektir" ifadelerini kullandı.
Ankara için büyük deprem riski var mı?
Uzmanlara göre Ankara’da büyük yıkıcı bir deprem olasılığı oldukça düşük. Türkiye genelindeki büyük fay hatları incelendiğinde, Ankara’nın aktif ve riskli bir fay hattı üzerinde olmadığı görülüyor.
Ersoy, "Ankara’daki en büyük deprem riski, zemin yapısından ve kötü yapılaşmadan kaynaklanıyor" diyerek, deprem güvenliği açısından bina sağlamlığının ve şehir planlamasının önemine dikkat çekti.
Evimin altından fay hattı geçiyor mu?
Vatandaşlar, yaşadıkları bölgenin deprem riskini öğrenmek için Türkiye Deprem Tehlike Haritası İnteraktif Web Uygulaması’na yoğun ilgi gösteriyor. Evlerinin altından fay hattı geçip geçmediğini öğrenmek isteyenler, AFAD’ın resmi web sitesi üzerinden sorgulama yapabiliyor.
Deprem riski en düşük iller hangileri?
Türkiye Deprem Haritası’na göre, deprem riskinin en düşük olduğu iller arasında şunlar yer alıyor:
- Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin
- Kırklareli, Edirne, Adana, Nevşehir
- Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman
Bu iller, 4. ve 5. derece deprem bölgesi olarak sınıflandırılıyor. Ancak, bu bölgelerde bile zaman zaman küçük çaplı sarsıntılar yaşanabiliyor.
Ankara’nın büyük deprem riski taşımasa da yapı güvenliği konusunda dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor. Uzmanlar, özellikle eski ve zemin etüdü yapılmamış binalarda oturan vatandaşların binalarının sağlamlığını kontrol ettirmelerini öneriyor.