Marketin raflarında 3,25 TL’den satılan su, sıcak dolaplarda yer alıyor. Soğuk su isteyenler ise kendini adeta bir fiyat tuzağının içinde buluyor. Zira dolaplardaki suların fiyatı 32,50 TL ile 81,50 TL arasında değişiyor. Aynı markanın farklı boyutları ya da farklı ambalajlı ürünleri olmasına rağmen, tüketici sadece serin bir içecek istediğinde ciddi bir bedel ödemek zorunda kalıyor.
MÜŞTERİYİ PAHALIYA MECBUR BIRAKAN SESSİZ POLİTİKA
Market herhangi bir tabela ya da uyarı koymadan bu sistemi işletiyor. Fiyatlar yasal olarak etiketlenmiş olsa da müşterinin sıcak su yerine soğuk su tercih etmesi üzerine kurulu bu strateji, “örtük zorunluluk” olarak değerlendiriliyor. Bir başka deyişle, serinlemek isteyen müşteriler, gönüllü ama farkında olmadan pahalı ürüne yönlendiriliyor.
SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI: “3 TL’LİK SUYA HASRET KALDIK”
Marketin bu taktiği, sosyal medya kullanıcılarının tepkisini çekti. Bazı kullanıcılar “halkla alay eder gibi bir düzen” yorumunda bulunurken, kimileri ise “herkes soğuk su içmek ister ama bu fiyatlarla nasıl olacak?” diye soruyor. Bu durumun sadece bir markete özel olmadığı, başka zincirlerin de benzer uygulamalar yaptığı iddia ediliyor.
UZMANLARDAN UYARI: "TÜKETİCİ HAKLARI SINIRDA"
Tüketici dernekleri, bu tür uygulamaların etik olmadığı konusunda hemfikir. Hukuken etiketi olan bir ürünün satışı serbest olsa da, ürün yerleşim stratejilerinin manipülatif hale gelmesi tüketicinin alım özgürlüğünü fiilen sınırlayabiliyor. Konuyla ilgili konuşan bir tüketici hakları uzmanı, "Tüketiciye bilgi vermeden yapılan fiyat farkları ve zihin yönlendirmeleri, açık bir manipülasyon örneğidir" ifadelerini kullandı.
PAHALIYA SATMAK DEĞİL, ZORUNLU BIRAKMAK SORUN OLDU
Ticarette fiyat rekabeti elbette doğal. Ancak eleştirilen konu, pahalı su satmak değil, uygun fiyatlı seçeneği ulaşılmaz hale getirerek müşteriye seçenek sunulmaması. Vatandaş, parasını neye verdiğini bilerek karar vermek isterken, burada tüketici davranışı bilinçli biçimde yönlendiriliyor. Bu durum, etik pazarlama ilkeleriyle bağdaşmıyor.
YETKİLİLERE ÇAĞRI: DENETİMLER ARTIRILSIN
Vatandaşlar, özellikle yaz aylarında su gibi temel bir ihtiyaç üzerinden böyle yöntemlerle karşı karşıya kalmak istemediklerini dile getiriyor. Tüketici dernekleri ve vatandaşlar, yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların bu tür “dolaylı satış oyunlarını” denetlemesi gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, küçük bir su şişesi üzerinden başlayan bu strateji, başka temel ihtiyaçlara da sıçrayabilir.