1995 yılında Avrupa’nın ortasında gerçekleşen ve 8 binden fazla Boşnak sivil erkeğin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Srebrenitsa Soykırımı, aradan geçen 30 yıla rağmen insanlık hafızasındaki yerini koruyor. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ), bu karanlık dönemi hatırlatmak amacıyla Tuzla Üniversitesi iş birliğiyle kapsamlı bir anma programına ev sahipliği yaptı.
TÜRKSOY Yetkilisi Sayit Yusuf: “Srebrenitsa sadece Boşnakların değil insanlığın acısıdır”
Anma programının dikkat çeken konuklarından biri, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı ve Arifiye Öğretmen Lisesi 1983 mezunu Sayit Yusuf oldu. Yusuf, yaptığı konuşmada, “Srebrenitsa yalnızca bir halkın değil, tüm insanlığın yüreğine kazınmış bir trajedidir” diyerek sözlerine başladı.
Srebrenitsa Soykırımı’nın insanlık vicdanında açtığı yaranın halen kapanmadığını vurgulayan Yusuf, “Mazlumun dili olan Srebrenitsa, aynı zamanda insanlığın sınavıdır. Bu soykırımı unutmak, geleceği kaybetmek anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
TÜRKSOY’dan Kültürel Dayanışma Vurgusu
Sayit Yusuf konuşmasında ayrıca, TÜRKSOY’un tarihsel hafızayı canlı tutma noktasında bilimsel, kültürel ve sanatsal çalışmaları desteklediğini dile getirdi. Kültürel dayanışmanın adalet arayışında önemli bir araç olduğuna dikkat çeken Yusuf, “TÜRKSOY olarak sadece ortak kültürümüzü değil, ortak vicdanımızı da yaşatmak istiyoruz” dedi.
Tanıkların Anlattıkları Yürek Burktu
Etkinlik kapsamında düzenlenen “Srebrenitsa Boşnak Soykırımının Tanıkları” başlıklı panelde, soykırıma tanıklık eden kişiler ve akademisyenler söz aldı. Panelde, Srebrenitsa’da yaşanan insanlık dışı uygulamalar farklı boyutlarıyla ele alındı.
Program kapsamında açılan özel fotoğraf sergisi, ziyaretçileri duygusal ve tarihsel bir yolculuğa çıkardı. Fotoğraflar aracılığıyla acıların görsel hafızası tazelendi, soykırımın boyutları katılımcılara bir kez daha hissettirildi.