Nefes muhabiri İlke Çıtır’ın haberine göre, AŞTİ’nin üst katı artık yalnızca yolcuların değil, barınacak yeri olmayan insanların da mekânı. Banklar yatak, montlar yorgan, çantalar ise yastık yerine kullanılıyor. Gece soğuğunda ısınmak için kat kat giyinen evsizler, gündüzleri ise terminal içinde dolaşarak zaman geçirmeye çalışıyor.
“DEVLETİ GÖREMİYORUM”
Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle boşanan 37 yaşındaki Nazlı Yaylagül, yeni bir hayat kurma umuduyla Yozgat’tan Ankara’ya geldiğini ancak karşılaştığı tablo karşısında hayal kırıklığı yaşadığını anlattı. Altı ay kadın sığınma evinde kaldığını söyleyen Yaylagül, “İş bulmaya çalıştım ama olmadı. ‘Sosyal yardım’ diyerek 1000 lira verdiler. Bununla ne yapılır? Devleti göremiyorum” sözleriyle yaşadığı çaresizliği dile getirdi.
“BANYO 350 LİRA, YAPAMIYORUZ”
55 yaşındaki Serpil Güngör ise yıllardır sigortasız işlerde çalıştırıldığını, borçları nedeniyle icralık olduğunu söyledi. Aşçı olduğunu belirten Güngör, “Emekli olamadık. Üstümüz başımız kir içinde. Banyo yapmak istiyoruz ama 350 lira. Bu soğukta oğlumla birlikte terminalde kalıyoruz” diyerek içinde bulundukları durumu anlattı.
EMEKLİ MAAŞI YETMEDİ, TERMİNALE SIĞINDI
66 yaşındaki işçi emeklisi M.Ç., 2015 yılında en düşük maaşla emekli olduğunu, yıllarca pansiyonlarda kaldığını ancak parasının tükenmesiyle terminale sığınmak zorunda kaldığını ifade etti. Terminalde bir bardak çayın 40 lira olduğunu belirten M.Ç., “Alamıyoruz. Hayırsever bir çay ocağı sahibi var, evsizlere 10 liradan çay veriyor. Onun sayesinde içebiliyoruz” dedi.
“ÇÖPTEN EKMEK YEDİK AMA DİLENMEDİK”
Bolu’dan iş bulmak için Ankara’ya gelen D.K.A. ve eşi Y.Ö., altı aydır AŞTİ’de yaşadıklarını söyledi. Çift, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı:
“Biz 80 kiloyduk, 60 kilolara düştük. Bir hafta hiç yemek yemediğimiz zaman oldu. Çöpten ekmek yedik ama yine de dilenmedik. Çamaşırlarımızı terminalin tuvaletinde yıkayıp bankların üstünde kurutuyoruz.”

BARINMA KRİZİ GÖZLER ÖNÜNDE
AŞTİ’de yaşananlar, barınma ve geçim krizinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Emekliler, işsizler ve şiddet mağduru kadınlar, sosyal desteklerin yetersizliğinden ve kalıcı çözümlerin olmamasından yakınıyor. Her biri farklı bir hayat hikâyesine sahip olan bu insanlar, aynı soruyla baş başa: “Bu şartlarda hayata nasıl tutunacağız?”
ULUS’TAKİ OTELLER EMEKLİLERİN ZORUNLU ADRESİ OLDU
AŞTİ’de yaşanan durumun benzeri Ulus’ta da yaşanıyor. Eski ve düşük ücretli otellerin büyük bölümünün, yalnız yaşayan yaşlı emeklilerle dolu olduğu ortaya çıktı. Günlük oda ücretleri 200 ila 400 lira arasında değişirken, aylık ödeme yapan emeklilerin 6 bin ila 12 bin lira arasında kira ödediği ifade ediliyor. En düşük ücretli odalarda tuvalet ve banyonun bulunmadığı, bu alanların ortak kullanıldığı öğrenildi.
DÜŞÜK MAAŞ, YÜKSEK GEÇİM SIKINTISI,
Otellerde kalan emeklilerin büyük bölümünün en düşük emekli maaşı olan 16 bin 881 lirayla geçinmeye çalıştığı kaydediliyor. Oda ücretleri ödendikten sonra geriye kalan parayla temel gıda ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan emeklilerin, başka bir barınma alternatifi bulunmadığı ifade ediliyor. Yüksek kira bedelleri nedeniyle ev tutamayan emekliler, çareyi bu otellerde yaşamaya mecbur kalıyor.





