Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Rektörü Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, 16 Nisan 2025 tarihinde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından düzenlenen “4 Şehir 4 Mekân 4 Akif” temalı ulusal sempozyuma katıldı.
Sempozyumun “Mehmet Akif Ersoy’un Metaneti ve Burdur Mebusluğu” başlıklı üçüncü oturumunda konuşan Arıcan, Mehmet Akif’in Millî Mücadele dönemindeki rolüne, özellikle de Burdur milletvekilliği dönemine ışık tuttu.

 “İstiklal Marşı, kazanılmamış bir zaferin inancıydı”

Prof. Dr. Arıcan, konuşmasında İstiklal Marşı’nın yazılış sürecine dikkat çekerek şunları söyledi:

İstiklal Marşı, henüz zafer kazanılmadan, yani Millî Mücadele henüz nihayete ermemişken yazılmıştır. Bu durum, Mehmet Akif Ersoy’un Türk milletine olan güvenini ve kurtuluşa duyduğu inancı en açık şekilde ortaya koymaktadır. Bu marş, yalnızca bir şiir değil, aynı zamanda bir direniş ruhunun ve tarihî bir sorumluluğun yansımasıdır.”

“Taceddin Dergâhı, yalnızca bir mekân değil, manevî bir duruştur”

Taceddin Dergâhı’nda kaleme alınan İstiklal Marşı’nın, sadece fiziksel bir mekânda değil, derin bir inanç ve sorumluluk bilinciyle doğduğunu ifade eden Arıcan:

“Akif, Burdur milletvekili sıfatıyla Taceddin Dergâhı’na çekildiğinde, orası yalnızca bir yazıhaneye değil, tarihî bir tefekkür merkezine dönüşmüştür. Marşın her dizesi, Akif’in iman gücünü, millet sevgisini ve istiklâl ülküsünü taşımaktadır.”

 Asbü Burdur

Ankara, Burdur, Adana ve Hatay: Akif’in fikir coğrafyası

Arıcan, projenin kapsayıcılığına da dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:

Ankara, Hatay, Adana ve Burdur, sadece Akif’in yolculuk yaptığı şehirler değil; onun fikir coğrafyasını şekillendiren, ruhunu besleyen mekânlardır. Atatürk’ün bizzat gönderdiği telgrafla Akif’in Burdur milletvekili olması sağlanmış, böylece Millî Mücadele’ye katkı sunması resmiyet kazanmıştır. Bu detay, hem Atatürk’ün Akif’e olan güvenini hem de Akif’in bu milletin ruhundaki yerini göstermektedir.”

TBMM Başkanı Kurtulmuş’a teşekkür

Projenin hayata geçirilmesinde katkısı bulunan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a teşekkür eden Arıcan:

“Bu sempozyumu sahiplenen, anlamına anlam katan Sayın TBMM Başkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Akif gibi bir değeri anlamak ve anlatmak, kurumsal sorumluluğumuzdur. Bu vesileyle tüm paydaş üniversitelere, katılım sağlayan kıymetli akademisyenlere ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim.”

Sempozyumlar, yeni akademik çalışmalara zemin hazırlıyor

Arıcan, bu tür etkinliklerin yalnızca anma amaçlı değil, aynı zamanda yeni akademik üretimlerin kaynağı olması gerektiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:

Kızılcahamam'da Kut'ül Amare Zaferi'nin 109 yılı coşkuyla kutlandı Kızılcahamam'da Kut'ül Amare Zaferi'nin 109 yılı coşkuyla kutlandı

Mehmet Akif Ersoy’u anlamak, sadece geçmişe övgü düzen metinler yazmakla olmaz. Onu tarihsel bağlamıyla analiz etmek, çağdaş düşünce dünyasında konumlandırmak ve bu doğrultuda yeni araştırmalara ilham vermek gerekir. Bu sempozyumlar da bu nedenle çok değerlidir.”

“4 Şehir 4 Mekân 4 Akif” Projesi Nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi himayesinde yürütülen “4 Şehir 4 Mekân 4 Akif” projesi; Ankara, Hatay, Adana ve Burdur illerinde düzenlenen akademik oturumlarla Mehmet Akif Ersoy’un düşünsel mirasını farklı yönleriyle ele almayı amaçlıyor. Her şehirde Akif’in iz bıraktığı dönemler, eserler ve mekânlar üzerinden disiplinler arası oturumlar düzenleniyor.

Kaynak: Cansel Yıldız