Apsolit, oyunun merkezindeki İsmail karakteri üzerinden; yok sayılan, bastırılan ve görmezden gelinen çocukların hikâyesini sahneye taşıyor. İbrahim Barulay’ın hem yazıp hem oynadığı, müziklerini de üstlendiği oyun; izleyiciyi yalnızca bir anlatının değil, bir vicdan sorgusunun içine davet ediyor.
“İSMAİL’İN HİKÂYESİNİ İŞİTMEYE GÜCÜNÜZ VAR MI?”
Oyunun metni, şiirsel ve metaforik bir dille çocuk haklarının enkazı altında kalan sesleri görünür kılıyor. Sokaklar, isimler, hikâyeler ve uğultular arasında ilerleyen anlatı; izleyiciye şu soruyu yöneltiyor:
“Her sokağın bir hikâyesi var. İsmail’in hikâyesini işitmeye gücünüz var mı?”
Apsolit, yoktan var edilen, vardan silinen hayatları sahnede bir çağrıya dönüştürüyor.
TOPLUMSAL ADALETSİZLİĞE SAHNEDEN BAKIŞ
Oyun, çocuk haklarını yalnızca maddeler halinde değil; yaşanmışlıklar, kırılganlıklar ve hayaller üzerinden ele alıyor. İsmail’in hikâyesi, kendini gerçekleştiren bir rivayet gibi büyürken, izleyiciyi hem duygusal hem düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.



