Menteşoğlu ailesinin iş dünyasına adım atışı oldukça mütevazı bir temele dayanıyor. 1940’lı yıllarda Samsun kırsalında yaşayan aile, geçimini dere yataklarından topladıkları salyangozları satarak sağlıyordu. Daha sonra bu alandaki ticari potansiyeli gören aile, 1962 yılında 500 bin liralık bir sermayeyle Menteşoğlu Şirketler Grubu'nu kurdu. İlk etapta köylülerden salyangoz tedarik edip ihracat yapan şirket, zamanla ürün çeşitliliğini artırarak kurbağa bacağı, at ve eşek eti gibi dönemin niş ihracat kalemlerine yöneldi.
MENTEŞOĞLU HOLDİNG NASIL ZİRVEYE ULAŞTI?
1987 yılına gelindiğinde Menteşoğlu Holding, ihracat başarısıyla adını ülkenin en büyük ticari kuruluşları arasına yazdırdı. 256 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşan grup, o dönem Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından Tekfen Holding’in ardından üçüncü sıraya yerleşti. En dikkat çeken gelişme ise, Koç Holding’in dış ticaret kolu olan Ram Dış Ticaret’in önüne geçmesiydi. Bu gelişme, Menteşoğlu Holding’in yalnızca Anadolu sermayesiyle değil, büyük holdinglerle de rekabet edebilecek düzeye ulaştığını gösteriyordu.
Hasbi Menteşoğlu'nun liderliğinde şirket sadece ekonomik anlamda değil, sosyal alanda da etkili oldu. Menteşoğlu, bir dönem Samsunspor Kulübü Başkanlığı görevini de üstlenerek kamuoyunun daha geniş kesimlerinin tanıdığı bir isim haline geldi.
MENTEŞOĞLU HOLDİNG NASIL BATTI?
Ancak 1990’lı yılların ortasında şirketin başarı hikâyesi, yerini karanlık bir döneme bıraktı. Menteşoğlu Holding hakkında, hayali ihracat ve gümrük kaçakçılığına dair ciddi iddialar gündeme geldi. Maliye ve gümrük birimleri tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında şirketin kayıt dışı işlemleri mercek altına alındı. Aynı dönemde, Samsunspor’un yaşadığı ve birçok futbolcunun hayatını kaybettiği trajik trafik kazası, şirket patronu Hasbi Menteşoğlu’nu kişisel olarak da derinden sarstı.
Şirketin borç yükü kısa sürede büyüdü. 325 milyar liraya ulaşan borçlar nedeniyle birçok fabrika kapandı, yüzlerce çalışan işsiz kaldı. Sürecin sonunda Hasbi Menteşoğlu tutuklandı, ancak uzun süren dava süreçleri zaman aşımı nedeniyle düşürüldü. Yargı kararları sonuçsuz kalırken, Menteşoğlu Holding ticari faaliyetlerine son vermek zorunda kaldı.
Şirketin çöküşü kısa sürede gerçekleşti. Hakkındaki suçlamalar netleşmeden kapanan fabrikalar ve dağılan iş gücü, bir devin çöküşünü simgeledi. 2002 yılında 64 yaşında hayata veda eden Hasbi Menteşoğlu’nun ardından grup tamamen faaliyet dışı kaldı. Menteşoğlu ailesinin ekonomideki izleri silinirken, onların hikayesi Türkiye’de girişimcilik, cesaret ve risk yönetimi konularında ders olarak anlatılır hale geldi.
Menteşoğlu Holding’in yükselişi ve çöküşü, Türkiye’nin ekonomik tarihinde önemli bir yere sahip. Sıfırdan başlayan bir girişimin devlet destekleri, ihracat teşvikleri ve girişimcilik ruhuyla nasıl devasa boyutlara ulaşabileceğini gösterdiği gibi; kontrolsüz büyüme, denetim eksikliği ve etik dışı uygulamaların bir şirketi ne kadar hızlı yok edebileceğinin de somut bir örneği oldu.
Bugün birçok iş insanı ve akademisyen, Menteşoğlu Holding’in yaşadığı bu süreci hem ders hem de ibret verici bir vaka olarak değerlendiriyor.