Tartışmanın fitilini, bir site sakininin komşusunun köpeğini belediyeye şikayet etmesi ateşledi. Belediyeden gelen zabıta ekipleri, şikayet edilen evde inceleme yaptığı sırada ev sahibi, komşusuna dönerek “Beni sen mi şikayet ettin?” diye sordu. Komşusunun “Evet, benim” yanıtı üzerine ev sahibi öfkesine yenik düşerek, “Hadi oradan hıyar!” şeklinde tepki gösterdi.
Bu sözlü tepki, komşu tarafından hakaret olarak değerlendirildi ve olay yargıya taşındı. Sanık hakkında “alenen hakaret” suçundan dava açıldı.
YEREL MAHKEME CEZAYI KESTİ
Dava yerel mahkemede görüldü. Mahkeme, tanık beyanlarını dikkate alarak sanığın suçunu sabit gördü. Hakaret suçunu “aleni” olarak değerlendiren mahkeme, sanığı 3 bin 480 TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca suçun kamuya açık bir ortamda işlendiği gerekçesiyle cezada artırıma gitti.
YARGITAY: “KABA AMA SUÇ DEĞİL”
Sanık, kararı temyize taşıdı. Dosya, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin önüne geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını oy çokluğuyla bozdu.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Sanığın, katılana hitaben söylediği ‘Hadi oradan hıyar’ sözü, kaba, rahatsız edici ve nezaket dışı bir hitap tarzıdır. Ancak bu söz, katılanın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek boyutta bir hakaret niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır.”
KARŞI OY: “NEZAKET SINIRLARINI AŞIYOR”
Kararda bir de karşı oy dikkat çekti. Karşı oy kullanan Yargıtay üyesi, “hıyar” ifadesinin tahkir edici ve aşağılayıcı olduğunu, toplumda genellikle karşısındakini küçümsemek amacıyla kullanıldığını savundu. Üye, bu tür ifadelerin kişilik haklarını zedeleyebileceğini belirterek yerel mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararının yerinde olduğunu vurguladı.
Yargıtay’ın bu kararı, kaba söz ile hakaret arasındaki ayrımın yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Uzmanlara göre, her kaba ve nezaketsiz söz hakaret kapsamında değerlendirilemeyebilir. Hakaret suçunun oluşabilmesi için, sarf edilen sözün kişilik haklarını açıkça hedef alması, onur kırıcı nitelik taşıması ve aşağılayıcı olması gerekiyor.