BM çatısı altında gerçekleşen konferansın temel hedefi, Filistin’in devlet olarak tanınması ve Gazze’de süregelen savaşın sona erdirilmesiydi. Toplantının sonunda yayımlanan ve 42 madde ile bir ek bölümden oluşan ortak deklarasyon, hem İsrail’in hem de Hamas’ın sivillere yönelik saldırılarını kınayan net ifadeler içerdi.

DEKLARASYONDA HAMAS’A AÇIK MESAJ: SİLAH BIRAK, YÖNETİMİ DEVRET

Deklarasyonun 10. ve 11. maddelerinde Hamas’a doğrudan silah bırakma çağrısı yapılırken, Gazze’deki yönetimi uluslararası destekle Filistin Yönetimi’ne devretmesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamada; “Gazze, Filistin Devleti’nin ayrılmaz bir parçasıdır ve Batı Şeria ile birleştirilmelidir. İşgal, kuşatma, toprak kaybı veya zorla yerinden edilme olmamalıdır.

Filistin topraklarının tamamında yönetişim, kanunların uygulanması ve güvenlik, yalnızca Filistin Yönetimi’nin sorumluluğunda olmalıdır. ‘Tek Devlet, Tek Hükümet, Tek Yasa, Tek Silah’ politikasını memnuniyetle karşılıyor, bu politikanın uygulanmasına destek vereceğimizi taahhüt ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ortak basın toplantısında Filistin ve Afrika vurgusu: “Macron’u tebrik ettim”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ortak basın toplantısında Filistin ve Afrika vurgusu: “Macron’u tebrik ettim”
İçeriği Görüntüle

Bu bağlamda Hamas, egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti hedefi doğrultusunda, Gazze'deki yönetimini sona erdirmeli ve silahlarını Filistin Yönetimi’ne teslim etmelidir.” İfadelerine yer verildi.

SİVİLLERE SALDIRILAR KINANDI, ULUSLARARASI HUKUKA VURGU YAPILDI

Deklarasyonun 4. maddesinde, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik saldırıları açıkça kınanırken, aynı zamanda İsrail’in Gazze’deki sivillere yönelik saldırıları ve kuşatma politikaları da eleştirilerek, “Herhangi bir tarafın sivillere yönelik tüm saldırıları, tüm terör eylemleri ve ayrım gözetmeyen saldırılar ile sivil hedeflere yönelik tüm saldırıları kınıyoruz. 7 Ekim'de Hamas'ın sivillere yönelik saldırılarını kınıyoruz. Gazze'deki sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırıları, kuşatma ve açlığı, yıkıcı bir insani felakete yol açan İsrail'in saldırılarını da kınıyoruz. Uluslararası hukukun ağır ihlallerine hiçbir gerekçe olmadığını ve hesap verme gerekliliğini vurguluyoruz.” İfadeleri kullanıldı.

HAMAS’TAN REHİNELERİ SERBEST BIRAKMASI İSTENDİ

Deklarasyonun 8. maddesinde, Hamas’a tüm rehineleri serbest bırakması çağrısı yapılırken, Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuk çabaları desteklenerek şu ifadelere yer verildi:

“Gazze'deki savaş derhal sona ermelidir. Tüm rehinelerin serbest bırakılması, Filistinli tutukluların takası, cenazelerin iadesi ve İsrail güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi için gösterilen çabaları destekliyoruz. Bu bağlamda Hamas, tüm rehineleri serbest bırakmalıdır.”

TÜRKİYE’DEN SİLAH BIRAKMA MADDESİNE ŞERH: ÖNCE FİLİSTİN DEVLETİ

Deklarasyon metninde yer alan Hamas’ın silah bırakmasına ilişkin çağrıya Türkiye’den şerh geldi. Türkiye, silahsızlanmanın ancak bağımsız bir Filistin devleti kurulmasıyla mümkün olabileceğini belirtti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“On yıllardır süregelen İsrail uygulamaları dikkate alındığında, Filistinli silahlı grupların silah bırakması; ancak bağımsız, egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde ya da uzlaşı süreci kapsamında Filistinli gruplar arasında varılacak bir anlaşmaya dayanarak kurulması şartına bağlı olmalıdır.”

İSRAİL İLE NORMALLEŞME DE GÜNDEMDE

Deklarasyonun 34-37. maddelerinde İsrail ile normalleşme sürecine dair mesajlar verildi. Bölgesel entegrasyonun, Filistin sorununa kalıcı çözümle mümkün olacağı ifade edilerek, “Bölgesel entegrasyon ve bağımsız Filistin devleti birbiriyle iç içe geçmiş hedeflerdir. İsrail-Filistin çatışmasının sona ermesi, bölgesel barış ve istikrar için zorunludur. İki devletli çözümün geri dönülmez biçimde uygulanmasıyla birlikte tüm devletler arasında karşılıklı tanıma, barış içinde bir arada yaşama ve iş birliğini teşvik etmek amacıyla somut adımlar atılması konusunda mutabık kaldık.” Denildi.

Kaynak: Mepa News