Fransa ve Suudi Arabistan’ın eş başkanlığında düzenlenen BM Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ta, İsrail-Filistin sorununa yönelik iki devletli çözüm için acil ve somut adımlar çağrısı yapıldı. BM Genel Sekreteri Guterres: “Filistin Devleti ödül değil, bir haktır.”
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN ZAMAN DARALIYOR
Birleşmiş Milletler'de (BM), Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans başladı. New York’taki BM Genel Merkezi’nde düzenlenen ve onlarca ülkeden üst düzey diplomat ve hükümet temsilcisinin katıldığı iki günlük konferansta, iki devletli çözümün artık “geri dönüşsüz bir eşikte” olduğu uyarısı yapıldı.
Toplantının açılışı Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in konuşmalarıyla gerçekleşti.
FRANSA: “GAZZE ÖLÜM EVİNE DÖNÜŞTÜ, ARTIK DAHA FAZLA BEKLEYEMEYİZ”
Fransa Dışişleri Bakanı Barrot, konuşmasında “iki halkın barış ve güvenlik içinde yan yana yaşamasını” hedefleyen iki devletli çözümün tek alternatif olduğunu belirtti. Gazze’de yaşanan insani dramı “ölüm evi” benzetmesiyle tanımlayan Barrot, Batı Şeria’daki yerleşimlerin yayılması ve Knesset’in ilhak kararına dikkat çekerek “Zaman aleyhimize işliyor. Bu duruma boyun eğemeyiz” dedi.
Barrot ayrıca, Fransa’nın 2025 Eylül ayında Filistin Devleti’ni tam anlamıyla tanımaya hazırlandığını açıkladı.
SUUDİ ARABİSTAN: “EKONOMİK DESTEK VE SİYASİ KARARLILIK ŞART”
Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, barışın yalnızca siyasi değil, ekonomik temellerle de desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Ferhan, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti kurulmasının, kalıcı barışın anahtarı olduğunu belirterek, bu hedef doğrultusunda somut mekanizmaların hayata geçirilmesi için çalıştıklarını söyledi.
GUTERRES: “FİLİSTİN DEVLETİ HAKTIR, ZAMAN TÜKENİYOR”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Filistin Devleti bir ödül değil, haktır. Bu hakkın reddi, tüm dünyada aşırılık yanlılarına verilmiş bir armağandır” dedi. Guterres, her geçen gün umutların tükendiğini, güvenin azaldığını ve kurumsal çöküşlerin arttığını vurgulayarak, tarafları “geri dönülemez adımlar atmaya” davet etti.
Guterres, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Hiçbir ulus kalıcı güvensizlik içinde, hiçbir halk da sürekli işgal altında yaşamamalı. Bu, yalnızca uluslararası hukukun değil, insan vicdanının çağrısıdır.”
