Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi, partiye yönelik yargı operasyonlarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak, “İktidarın yapması gereken siyasi yargı operasyonlarıyla partimize ve millet iradesine saldırmak yerine, demokratik bir yarışta karşımıza çıkmaktır” ifadelerini kullandı. Açıklamada ayrıca, 2 Kasım 2025 tarihinde erken seçim yapılması yönündeki çağrı da bir kez daha yinelendi.

Şehitler için başsağlığı, mücadele vurgusu

CHP PM, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde şehit olan Mehmetçikler için başsağlığı dileyerek, “Bu acıların tekrarlanmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu. Parti, Türkiye’nin huzuru ve güvenliği için sürdürülen terörle mücadele operasyonlarını dikkatle takip ettiklerini vurguladı.

"19 Mart Darbesiyle Demokrasi Hedef Alındı"

Açıklamada, 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda partinin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan sürecin, "demokrasiyi, milli iradeyi ve hukuku çiğneyen yıkıcı bir süreç" olduğu ifade edildi. Parti Meclisi, bu gelişmeleri “19 Mart darbesi” olarak niteleyerek, sadece demokratik düzenin değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın da hedef alındığını belirtti.

“Bu darbe demokrasiyi yıkmakla kalmamış, ekonomik bunalımı da derinleştirerek maliyeti milletimizin sırtına yüklemiştir.”

Miting vurgusu ve halk desteği mesajı

Açıklamada, İmamoğlu’na verilen 15,5 milyon oy ve 20 milyonu aşkın imzanın altı çizilirken, “Bu tavır, üç ayı aşkın süredir gerçekleşen ve ülkemizin dört bir tarafında milyonlarca vatandaşımızın katıldığı 31 mitingde görülmektedir” denildi. CHP, halktan gelen güçlü desteğin altını çizerek, “milli iradenin gasp edilmesine karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini” vurguladı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Öncelikle Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde metan gazı zehirlenmesi nedeniyle şehit düşen askerlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyoruz. Tedavisi devam eden askerlerimize acil şifalar temenni ediyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hepimizin yüreğini yakan bu acıların tekrarlanmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bugün Türkiye kritik bir yol ayrımındadır. İktidar 19 Mart darbesiyle ülkemizdeki demokratik siyaseti tümüyle yok etmek, seçim sandığını ortadan kaldırmak amacıyla demokrasiyi, milli iradeyi, hukuku tümüyle çiğneyen yıkıcı bir süreç başlatmıştır. Bu darbe demokrasiyi yıkımını büyüttüğü gibi ülkemizin içinden geçtiği ekonomik bunalımı da derinleştirmiş, maliyet iktidar tarafından bir kez daha milletimizin üzerine yüklenmiştir.

19 Mart darbesine her toplumsal kesimden, her siyasi görüşten ve tüm partilerden on milyonlarca yurttaşımız karşı koymuş; milletimiz demokrasi ve adaletten yana açık bir tavır almıştır. Bu tavır, 23 Mart’ta gerçekleştirilen ön seçimde Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu için kullanılan 15.5 milyon oyda görülmektedir. Bu tavır, Cumhurbaşkanı Adayımızın özgürlüğü ve erken seçim sandığı için verilen 20 milyondan fazla imzada görülmektedir. Bu tavır, üç ayı aşkın süredir gerçekleşen ve ülkemizin dört bir tarafında milyonlarca vatandaşımızın katıldığı 31 mitingde görülmektedir.

Buna karşın iktidar gayrimeşru bir şekilde, siyasi yargı operasyonları ve geçmişte ülkemizin acı bir biçimde tecrübe ettiği siyasi kumpas davası yöntemleriyle milletin seçtiklerini ve partimizi hedef almaktadır. Cumhurbaşkanı Adayımız, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, il başkanımız, eski belediye başkanlarımız, eski milletvekillerimiz ve çalışma arkadaşlarımız hukuka, akla ve vicdana aykırı bir şekilde hapsedilmiştir. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden bu yana bir ilk olarak gerçekleşmiş ve partimizin karar organı Parti Meclisimizin üyeleri; değerli çalışma arkadaşımız Baki Aybek de tutuklanmıştır.

Son olarak milletimizin demokrasi ve adalet mücadelesine liderlik eden Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel de iktidar tarafından siyasi soruşturma ve fezlekelerle hedef alınmıştır.

Tüm bu saldırıların amacı ortaktır. Partimiz 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi olmuştur ve o tarihten bu yana da birinci parti olma konumunu korumaktadır. Ülkemizde her geçen gün iktidar değişimi yaklaşmakta, milletimiz heyecanla Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını beklemektedir. Bugünkü iktidar ise yürüttüğü siyasi yargı operasyonlarıyla milleten talep ettiği iktidar değişimini durdurmak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yolculuğunu engellenmek, milletimizin elindeki yegane demokratik araç olan sandığı tasfiye etmek istemektedir.

Mansur Yavaş'tan Sert Tepki: “Murat Çalık Ölürse Bunun Adı Tasarlayarak Cinayettir”
Mansur Yavaş'tan Sert Tepki: “Murat Çalık Ölürse Bunun Adı Tasarlayarak Cinayettir”
İçeriği Görüntüle

İktidar tarafından hedef alınan milletimizin geleceğe dair umutlarıdır, haysiyetli bir yaşam talebidir, huzur ve refah arayışıdır. Hedef alınan milletin iradesi, milletin seçtikleri, bir sonraki iktidar ve bugünün birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Açıktır ki iktidar milletin gözünden düşmüştür, bu yüzden milletin seçtiklerine saldırmaktadır.

Yapılması gereken bellidir. Milletimizin önünde bir seçim sandığı konulması Türkiye’nin geleceği için ertelenemez bir zorunluluktur. 2 Kasım’da gerçekleşecek bir erken seçim Türkiye’nin iktidar tarafından içine sokulduğu krizlerin çözümü için önemli bir başlangıç adımı olacaktır. İktidarın yapması gereken siyasi yargı operasyonlarıyla partimize ve millet iradesine saldırmak yerine demokratik bir yarışta karşımıza çıkmaktır. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Bununla beraber, hiçbir somut delil ve kaçma şüphesi olmadığı halde, iktidarın aparat olarak kullandığı iftiracıların karalamalarıyla hapsedilen bütün yol arkadaşlarımız için tutuksuz yargılama esas olmalı, yol arkadaşlarımız bir an önce haksız ve hukuksuzca gasp edilen özgürlüklerine kavuşmalıdır. Toplumun adalet duygusu daha fazla katledilmemelidir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kritik yol ayrımında üstlendiğimiz büyük sorumluluğun farkındayız. Milletimiz ile birlikte sürdürdüğümüz bu kararlı mücadeleden bir adım dahi geri atmayacağız.

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten devraldığımız tarihsel sorumluluk ve bugün halkın bize verdiği birinci parti olma sorumluluğu ile Cumhuriyetimize ve ülkemize sahip çıkmaya devam edeceğiz."

Kaynak: Haber Merkezi