Nazlıaka, olayın basına yansımasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü’nü aradığını, izinde olduğu için İl Müdür Yardımcısı ile görüştüğünü belirtti. Görüşme sırasında yetkilinin, "Evet, çocuk istismara uğramış olabilir ama zaten reşitti" dediğini aktaran Nazlıaka, bu sözleri "akıllara ziyan" olarak niteledi. Tepkiler üzerine bakanlığın ilgili kişi hakkında soruşturma başlattığını duyurdu.
“Yanlış bir şey için, devletin yapması gerekeni yaptığı için teşekkür etmek zorunda kaldığımız bir Türkiye’de yaşıyoruz.”
“BU ZİHNİYET CEZALANDIRILMADIKÇA GÜÇLENİYOR”
Nazlıaka, yaşanan olayın tekil olmadığını ve Türkiye'de benzer ihlallerin yaygın bir sistem sorununun parçası olduğunu vurguladı:
“Bu yaşadığımız şey, sistematik bir çürümüşlüğün yansımasıdır. Diplomalar, tapular, vatandaşlık belgeleri, ilaç reçeteleri sahte. Ama gerçek olan bir şey var: bu sapkın zihniyetin Türkiye’de giderek daha fazla yayılması.”
“DEVLETİN ÇOCUĞUYUM, KİME GÜVENECEĞİM?”
Nazlıaka, istismara uğrayan genç kızla yaptığı görüşmeyi de basınla paylaştı. Genç kızın kendisine, "Ben devlete teslimim. Devletin çocuğu diye geçiyor adım. Ben devlete güvenemeyeceksem kime güveneceğim?" dediğini aktardı. Bu ifadeleri kamuoyuna hatırlatarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin çocukların yanında olduğunu vurguladı:
“Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Çocuklarımız asla sahipsiz kalmayacak.”
“SORUMLULAR DERHAL MESLEKTEN MEN EDİLMELİ”
Nazlıaka, istismar şüphelisi kişinin meslekten men edilmesi, yargı sürecinin şeffaf şekilde yürütülmesi ve bu kişinin koruyucu aile statüsünün sorgulanması gerektiğini vurguladı:
“Bu kişi hangi liyakatle atanmıştır? 6 yaşında bir kız çocuğunu evlat edinmiş. Bu çocuğun fiziksel ve psikolojik güvenliğinden de endişeliyiz. Bu sürecin de takipçisi olacağız.”
“BAĞIMSIZ DENETİM NEDEN YOK?”
Nazlıaka, daha önce Karaman’da benzer bir olayın yaşandığını, ancak failin hızla emekli edilerek üzerinin kapatıldığını da iddia etti. O olay için de tekrar soruşturma açılması çağrısında bulundu ve şunu sordu:
“Neden bağımsız denetim yok? Bu ülkede çocuklarımız sahipsiz değil. Biz varız ve onların hakkını savunmaya devam edeceğiz.”
