Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, kaleme aldığı yeni yazısında Türkiye’nin dil politikaları ve yeni anayasa sürecine dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Uçum, geçmişteki inkâr ve yasak politikalarının, vatandaşların anadillerini öğrenme ve kullanma hakkını engellediğini hatırlattı.

Uçum, “Yeni anayasa hayata geçtiğinde, Türkiye’deki geleneksel ve yaşayan bütün dil ve lehçelerin sahip olduğu özgürlüklere anayasal dayanak sağlanabilir” dedi. Mevcut hukuki çerçevenin, “günlük yaşamda kullanılan başka diller ve lehçelerin öğretimine ilişkin hususlar kanunla düzenlenir” şeklinde bir hükümle anayasal güvenceye kavuşturulabileceğini belirtti.

“ERDOĞAN DEVRİMİYLE ANADİL ÖZGÜRLÜĞÜ ALANINDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI”

Mehmet Uçum, yazısında “Araya yıllar girdi ve en nihayet Erdoğan devrimi gerçekleşti” ifadelerine yer vererek, 2000’li yıllarda başlayan demokratikleşme süreciyle anadillerin kullanımına ilişkin önemli reformların hayata geçirildiğini vurguladı.

Mehmet Ucum Esi

Uçum’a göre, 2003 yılında yürürlüğe giren düzenlemelerle farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesinin önü açıldı, 2014 yılında ise 2923 sayılı Kanun ile bu dillerin özel öğretim kurumlarında eğitim dili olmasının yolu açıldı. Bu kapsamda Kürtçe, Lazca, Zazaca, Gürcüce, Arnavutça ve Boşnakça gibi dillerin “Yaşayan Diller ve Lehçeler” dersi kapsamında resmî olarak okutulmaya başlandığını hatırlattı.

Ekrem İmamoğlu Çağlayan’da: Casusluk soruşturmasında ifade veriyor!
Ekrem İmamoğlu Çağlayan’da: Casusluk soruşturmasında ifade veriyor!
İçeriği Görüntüle

KÜRTÇEYE TANINAN HAKLAR

Uçum, “Kürtçenin bazı özgürlük alanları” başlığı altında, Türkiye’de Kürtçe’nin hukuki ve kültürel düzlemde kazandığı imkânları sıraladı. Devlet okullarında ve özel kurumlarda seçmeli Kürtçe derslerinin verilebildiğini, üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin açıldığını ve Kürtçenin öğretim dili olarak kullanılabildiğini belirtti.

Ayrıca Kürtçenin yaygın olarak kullandığı Q, W ve X gibi harflerin serbest olduğunu, Kürtçe yayın yapan devlet kanallarının ve Kürtçe tiyatroların bu dönemde mümkün hale geldiğini ifade etti. Uçum, bu gelişmelerin “Erdoğan dönemi reformlarının” bir sonucu olduğunu vurguladı.

“DEVLETİN DİLİ TÜRKÇEDİR, AMA TÜM DİLLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ KORUNMALIDIR”

Mehmet Uçum, Türkiye’nin birlik ve egemenlik dili olarak Türkçenin konumunu “değiştirilemez” olarak nitelendirdi. “Egemenlik, Türk Milleti’ne aittir ve milletin dili olan Türkçe egemen tek dildir” diyen Uçum, Türkçenin devletin dili ve eğitimde zorunlu tek dil olmaya devam edeceğini vurguladı.

Anayasa 101. Madde Nedir Anayasa 101. Madde Ne Zaman Değişti

Ancak Uçum, Türkçe ile diğer dillerin aynı statüde olamayacağını belirtmekle birlikte, Kürtçe ve diğer dillerin öğrenilmesinin insan özgürlüğünün bir parçası olduğunu ifade etti:

“Devletin görevi, bu özgürlük alanını tanımak ve bu taleplerin kullanımına yönelik gerekli imkânları sağlamaktır.”

“YENİ ANAYASA TÜM DİLLERE ANAYASAL TEMİNAT GETİREBİLİR”

Uçum, yeni anayasa süreciyle birlikte Kürtçe dahil tüm yaşayan dillerin özgürlüklerinin hukuki zemin kazanabileceğini belirterek, “Bu düzenlemelerle birlikte Türkiye’deki dil çeşitliliği anayasal teminat altına alınabilir” dedi.

Türkçenin birleştirici ve resmi tek dil olarak kalmasının “milli birlik ve beka” açısından zorunlu olduğunu ifade eden Uçum, buna karşın “Kürtçe dahil tüm yaşayan dillerin öğrenilmesi ve kullanılması özgürlüğünün hukuken düzenlendiğini ve bu özgürlüğün anayasal seviyede güvenceye alınmasının mümkün hale geldiğini” söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi