İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen bilirkişi soruşturması tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’na “Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs” suçlaması yöneltildi. Savcılık, İmamoğlu’nun 2 ila 4 yıl hapis cezası almasını ve siyasi yasaklı hale getirilmesini talep etti.

CHP'li İmamoğlu, 27 Ocak'taki basın toplantısında "İlk kez duyacaksınız" diyerek önemli açıklamalar yapacağını söylemiş ve konuşmasında "Heybedeki turpun adı belli oldu" ifadelerini kullanarak bilirkişinin ismine vurgu yapmıştı. Bu açıklamaları nedeniyle hakkında "bilirkişiyi hedef göstermek" ve "yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.

DEM'li Bakırhan'dan korucuları küplere bindirecek sözler: "Silahı al, sopayı ver" DEM'li Bakırhan'dan korucuları küplere bindirecek sözler: "Silahı al, sopayı ver"

Sözcü'de yer alan habere göre, Başsavcılık tarafından tamamlanan soruşturma sonrası hazırlanan iddianame, mahkemeye sunuldu. İmamoğlu’nun yargı süreci yakından takip edilirken, olası bir mahkumiyet durumunda siyasi yasak kararının da devreye girebileceği belirtiliyor.

Gelişmelerin kamuoyunda büyük yankı uyandırması beklenirken, CHP cephesinden konuya dair nasıl bir tepki verileceği merak konusu oldu.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediyesi’nde gerçekleştirilen ihale ile ilgili hakkında yöneltilen suçlamalara sert tepki gösterdi. 3 Temmuz 2022 tarihli bilirkişi raporuna dayandırılarak kendisine sorumluluk yüklendiğini belirten İmamoğlu, iddiaların asılsız olduğunu savundu.

İmamoğlu, iddianamede yer alan ve kendisine sunulduğu öne sürülen bilirkişi raporunun aslında bulunmadığını vurgulayarak, "Bu rapor yok. Tekrar ediyorum, böyle bir rapor yok" ifadelerini kullandı. Savcının iddianamesinde geçen, "Bu rapor bana sunulmuş, fakat herhangi bir işlem yapılmamış" şeklindeki suçlamaya tepki gösteren İmamoğlu, "Olmayan bir rapora nasıl dayanabilirsiniz? Bu çok ciddi ve çok önemli bir sorun" dedi.

Bilirkişi olarak görev yapan kişinin aynı zamanda mülkiye müfettişi olduğunu belirten İmamoğlu, söz konusu kişinin var olmayan bir rapora dayanarak suçlama yönelttiğini söyledi. Avukatlarının mahkemede böyle bir raporun bulunmadığını ispat ettiğini dile getiren İmamoğlu, "Bu kişi, olmayan şeyleri yazacak kadar rahat bir profesyonel" sözleriyle tepki gösterdi.

Soruşturma sürecinin şeffaflıktan uzak olduğunu savunan İmamoğlu, "Bu davanın bilirkişisi de mülkiye müfettişi de aynı isim. Her yerden çıkan bir kişi" diyerek, yargının bağımsızlığına gölge düşürüldüğünü iddia etti.

İmamoğlu, konuşmasında "Heybedeki turpun adı belli oldu" diyerek, bilirkişi Satılmış Bey’i sert sözlerle eleştirdi. Satılmış Bey’in davada nasıl görevlendirildiğini ve olmayan bir raporu gerçekmiş gibi sunduğunu vurgulayan İmamoğlu, bu durumun adli makamları yanıltmaya yönelik bir girişim olduğunu belirtti.

Kaynak: Haber Merkezi