Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, bu yazıyla Türkiye’nin uluslararası platformlardaki diplomatik yaklaşımını dünyaya aktardığını belirtti.
"ADİL BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ"
Makale, Türkiye’nin tarihsel köprü rolüne ve dış politikada güven inşa etme, iletişimi sürdürme ile krizlere çözüm üretme gayretine odaklanıyor. Erdoğan, bu bağlamda “Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz” ifadesini kullanarak, ülkesinin barış diplomasisine ne ölçüde önem verdiğini vurguladı.
RUSYA-UKRAYNA KRİZİNDE ARACILIK ROLÜ
Erdoğan, Karadeniz Tahıl Girişimi’nin bölgesel gıda güvenliğinin sağlanmasındaki önemine dikkat çekti; bu girişimle milyonlarca insanın gıda ihtiyacının karşılandığını, insani koridorlar ve esir takaslarında Türkiye'nin kilit bir rol üstlendiğini aktardı. Ayrıca hem İstanbul hem Antalya’da yürütülen barış görüşmeleri sayesinde uluslararası diyaloğun canlı tutulduğu mesajı yer aldı.
“GAZZE KONUSUNDA TÜRKİYE'NİN TAVRI NETTİR”
Erdoğan, makalesinde Gazze’de yaşanan trajediyi “insani kriz” ve “soykırım” olarak tanımlayarak, “Gazze konusunda Türkiye’nin tavrı nettir; çünkü siyasetimizin merkezinde insan ve insan hakları vardır” dedi. Sivil halkın güvenliğine, insani yardımlara kesintisiz erişime ve kalıcı bir ateşkes sağlanmasına yönelik çabaların sürdüğünü vurguladı.
Türkiye’nin bu krize verdiği tepki yalnızca diplomatik değil; aynı zamanda uluslararası vicdanın harekete geçirilmesi yönünde. Erdoğan, bu durumun insanlık tarihi için bir dönüm noktası olduğunu ima etti.
FİLİSTİN’DE KALICI ÇÖZÜM TEMSİLİ
Erdoğan, Filistin meselesinin çözümünün ancak 1967 sınırlarına dayalı; başkenti Doğu Kudüs olacak, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti ile mümkün olacağını vurguladı. Bu adımın bölgeye kalıcı barış getireceğini savundu.
BÖLGESEL VE KÜRESEL PLATFORM VURGUSU
Erdoğan, 31 Ağustos–1 Eylül 2025 tarihlerinde Çin’in Tianjin kentinde gerçekleşen Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 25. Devlet Başkanları Zirvesi'nde Türkiye'nin küresel adalet, hakkaniyet ve daha kapsayıcı bir düzen vizyonunu paylaşacağını belirtti.
TÜRKİYE-ÇİN İLİŞKİLERİNE DAHA DERİN BAKIŞ
Türkiye ile Çin’in kadim medeniyetlere dayanan karşılıklı ilişkilerinin, 1971’den bu yana geliştiğini hatırlatan Erdoğan, bu ilişkilerin karşılıklı güven ve kazan-kazan esasına dayanarak daha da derinleşeceğini vurguladı. Zirvede Xi Jinping ile görüşecek olmasının da bu güven bağını güçlendirmesini umut etti
