DEM Parti’den dikkat çeken açıklama: “Barış süreci bir pazarlık değil, varoluş meselesidir” DEM Parti’den dikkat çeken açıklama: “Barış süreci bir pazarlık değil, varoluş meselesidir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Macaristan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, Budapeşte’de gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nin son derece verimli geçtiğini vurgulayarak, “Zirvede, Budapeşte Bildirisi'nin yanı sıra liderler olarak 3 belgeyi de kabul ettik. Dışişleri Bakanlarımız da 4 belge üzerinde anlaştılar. Bu çerçevede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Dünyası'nın ayrılmaz parçası olarak çalışmalarımıza yaptığı katkıları memnuniyetle karşılayan... Türk devletleri arasındaki birliğe zarar vermeyi amaçlayan her türlü girişimin engellenmesinin önemini teyit eden ifadeler üzerinde mutabık kaldık. Gazze başta olmak üzere Filistin, Suriye ve Afganistan'a bildiride değinilmesine öncülük ettik. Türk Dünyası’nın ortak bayramı Nevruz için anma ve kutlama etkinlikleri düzenlenmesi yönünde anlayış birliğine vardık. Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar’a Türk Dünyası’nın birliğine yaptığı katkılardan ötürü Ali Şir Nevai Ödülü’nü verdik.” .” İfadelerini kullandı.

“MACARİSTAN İLE DAYANIŞMAMIZ DAHA DA GÜÇLENECEK”

Macaristan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye-Macaristan arasındaki bağları kuvvetlendirme yolunda önemli mesafe aldık. Macaristan'ın teşkilatımızın gözlemci üyesi olması büyük bir zenginlik. İlk kez böyle bir zirvenin gözlemci bir ülkede düzenlenmesi çok önemli. Macaristan NATO'da da birlikte yer aldığımız bir ülke. Savunma sanayii, tarım, enerji, KOBİ’ler gibi alanlarda iş birliğimizi daha ileriye taşıma kararlılığımız var.” Şeklinde konuştu.

“EVLATLARIMIZA BIRAKACAĞIMIZ EN BÜYÜK MİRAS TERÖRSÜZ TÜRKİYE”

PKK’nın silah bırakma ve fesih süreciyle ilgili soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Bu sorun ortaya çıktığında doğan bebekler bugün 40 yaşında. Biz ilk andan itibaren çözüm perspektifiyle yaklaştık. Evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras terörsüz Türkiye olacak. Bu başarıyı görmek benim için tarifsiz bir gurur kaynağı. Diyarbakır annelerini bir kenara koyamayız. Artık onların da gözyaşı dinsin istiyoruz. Yakında evlatlarıyla kucaklaşacaklarına inanıyorum. MİT ve diğer kurumlarımız çalışmalarını kontrollü şekilde sürdürüyor. Bu süreç, DEM Parti’ye de siyaseti daha güçlü şekilde sürdürme imkânı sağlayacak. Mecliste 50'nin üzerinde milletvekiliyle temsil ediliyorlar. Silah vesayetinden kurtuldukça DEM’in farkını ortaya koyması ülkemiz için de hayırlı olacaktır.”

“DARBECİLERİN DEĞİL, MİLLETİN ANAYASASI”

Yeni anayasa çalışmalarına değinen Erdoğan, darbe anayasasıyla artık ilerlenemeyeceğini belirterek, “Bu kadar hızlı değişen dünyada, darbeci zihniyetin satırlarında gezinen bir anayasayla bir yere varmak mümkün mü? 40 yıldır bu anayasayla sorun yaşıyoruz. Türkiye’nin sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı var. Gelin el ele verelim, komisyonlarımızı kuralım ve millete yeni bir anayasa takdim edelim. İlk dört maddeyle ilgili bir sorun yok. Yol haritasını belirleriz ve süratle heyetlerimizi oluşturabiliriz. Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz. Türkiye'nin itibarını nasıl yükseltiriz, derdimiz bu. Milli gelirimiz, ihracatımız, rezervlerimiz güçlü bir seviyeye ulaştı.” Dedi.

“GAZZE, ULUSLARARASI SİSTEMİN SAMİMİYET SINAVI OLDU”

Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirerek şunları kaydetti:

“Gazze meselesi sadece bir insani kriz değil, uluslararası sistemin samimiyet sınavı oldu. Batı bu sınavdan geçemedi. Bebeklerin açlıktan öldüğü bir dünyada susulur mu? Türkiye olarak insanlığın ve onurun yanında yer aldık. Yardımlarımızı sürdüreceğiz.İsrail, küresel düzeyde gittikçe yalnızlaşıyor. Geç de olsa Avrupa ülkelerinde İsrail’e karşı bir aydınlanma, hareketlilik yaşanıyor. Bizim tek derdimiz, Gazze’deki gelişmeleri olumlu bir şekilde sonuçlandırmak.”

“RİYAD ZİRVESİ TÜRKİYE’NİN ETKİSİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ”

ABD ile Suriye yaptırımları konusundaki gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Trump’la görüşmemizde Suriye yaptırımları gündeme geldi. Ardından Trump Riyad’a gitti, Suriye Cumhurbaşkanı oraya davet edildi. Biz de çevrimiçi katıldık. Sonuçta ABD ve AB yaptırımları kaldırma kararı aldı. Bu, bölgede istikrar açısından önemli bir adım. PKK’nın fesih süreci Suriye kolu YPG’yi de kapsıyor. 8 Mart mutabakatı ve Ankara’dan gelen çağrılar bu süreci destekliyor. El Hol kampındaki kadın ve çocukların çoğu Irak ve Suriye vatandaşı. Tüm bu grupların Suriye ordusuna dahil edilmesi sürecini dikkatle izliyoruz.”

Kaynak: İHA