Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasında 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümüne dikkat çeken Erdoğan, bu darbenin Türkiye’de demokrasiyi kesintiye uğratan bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idam sürecine uzanan bu müdahalenin, milletin hafızasında hala taze bir yara olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle tek parti döneminin zulmü ve sefaleti sona erdi. Menderes ve arkadaşları, imam hatip okullarını ve Kur’an kurslarını açarak, faşizan uygulamaları sonlandırdı. Ancak o dönem CHP liderliği, darbeye giden yolu döşedi” dedi. CHP’nin gençliği kışkırtarak ve toplumsal gerilimi tırmandırarak darbe ortamını oluşturduğunu savundu.
"27 MAYIS’TA ASIL DARBE MİLLETE VURULDU"
Erdoğan, 27 Mayıs darbesinde sadece Menderes hükümetinin değil, milletin iradesinin hedef alındığını belirterek, “Yeter söz milletindir” ifadesinin ruhuna darbe indirildiğini söyledi. Yassıada duruşmalarını “tiyatro” olarak nitelendiren Erdoğan, milletin dar ağacıyla tehdit edildiğini ve siyasetin sadece millete hizmet amacı taşımasının belli çevreleri rahatsız ettiğini vurguladı.
“12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan bildirisi, Gezi kalkışması, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi olaylar aynı zihniyetin farklı tezahürleridir” diyen Erdoğan, 15 Temmuz’da milletin iradesiyle bu fasit dairenin kırıldığını söyledi.
"YENİ ANAYASAYLA DARBE TORTULARINI TEMİZLEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi darbe anayasası utancından kurtarma kararlılığını yineledi. 1982 Anayasası'nın yapılan değişikliklerle ayıplarından büyük ölçüde arındırıldığını ancak hâlâ darbe döneminin tortularını taşıdığını vurguladı.
“Yeni ve sivil bir anayasa, Türk siyasetinin rüştünü ispat etmesine vesile olacak. Evrensel ölçülerle hazırlanacak eksiksiz bir hürriyetler listesi olarak milletimize kazandıracağız” diyen Erdoğan, bu kapsamda 10 hukukçunun çalışmalara başladığını açıkladı.
Geçmişte muhalefetin uzlaşmaz tavrı nedeniyle anayasa değişikliklerinin akamete uğradığını belirten Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın bu süreçte Meclis'teki tüm partilerle ortak bir zeminde buluşmayı ümit ettiğini ifade etti.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN KRİTİK EŞİĞİ AŞTIK"
Terörle mücadelede önemli bir safhaya geçildiğini belirten Erdoğan, örgütün fesih ve silah bırakma kararıyla yeni bir sürecin başladığını duyurdu. Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin destekleyici tavrını takdir ettiğini söyleyen Erdoğan, “Türkiye’yi büyük bir beladan kurtarmanın arifesindeyiz” dedi.
Erdoğan, bu aşamanın daha hassas ve provokasyona açık olduğunu vurgulayarak, devletin tüm kurumlarının süreci dikkatle yürüttüğünü ifade etti. “Terörsüz Türkiye’ye ulaşıldığında sadece bir kesim değil, 86 milyonun tamamı kazanacak” dedi.
"CUMHUR İTTİFAKI NE YAPTIĞINI ÇOK İYİ BİLİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin başından itibaren yapıcı bir üslup benimsediklerini ve diğer partilerin de aynı tutumu göstermesinden memnuniyet duyduklarını belirtti. DEM Parti dahil olmak üzere siyasi partilerin sorumlu açıklamalarının kıymetli olduğunu söyledi. Erdoğan, “Terörü bitirmek yerine yaşatmak isteyenlerle işimiz olmaz” dedi.
“Cumhur İttifakı’nın iki güçlü lideri olarak Sayın Bahçeli ile ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz” diyen Erdoğan, terör sona erdiğinde Türkiye’nin ekonomi, özgürlükler ve diplomasi alanında büyük bir şahlanış yaşayacağını vurguladı.
"BELEDİYELERDE SIKINTILAR BİRİKTİ, NEŞTER VURULMALI"
Son grup toplantısında dile getirdiği belediye sorunlarına değinen Erdoğan, kaynak yetersizlikleri, vesayet, gelir dengesizliği ve şeffaflık eksikliğinin belediyelerin hizmet kalitesini düşürdüğünü belirterek, “Görev ve yetki karmaşası yerel yönetimlerin asli vazifelerini yerine getirmelerini engelliyor. Personel sıkıntısı had safhada. Borç yönetimi ise en büyük sorunlardan biri. Özellikle muhalefet belediyeleri borç batağında” şeklinde konuştu.
Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarını ödemekten kaçınan belediyelerin, konser gibi etkinliklerde savurganca davrandığını belirten Erdoğan, reklam harcamalarının depreme hazırlık bütçesini geçmesini eleştirerek,“Personel gideri bütçenin yüzde 30’unu aşmamalı. Bu bir disiplindir. Bu hatayı bizim arkadaşlarımız bile yapsa tavrımız değişmez. Milletin parası şahsi PR aracı olamaz” dedi.
TEK GAYEMİZ MİLLETİN SORUNLARINI ÇÖZMEK"
Erdoğan, konuşmasının sonunda gerek yeni anayasa, gerekse belediyelere dair reform çalışmalarında tek gayelerinin milletin sorunlarını çözmek olduğunu vurguladı. “Türkiye Yüzyılı’nı kardeşliğin yüzyılı haline getireceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.