Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, İran Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinin iki ülke arasındaki dostane ilişkiler için bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Paşinyan, “Artık zamanı gelmişti. İran ile Ermenistan ilişkilerini stratejik ortaklık seviyesine yükseltme konusunda mutabakata vardık” dedi.
İki halk arasındaki tarihi bağlara vurgu yapan Paşinyan, İran ve Ermenistan sınırlarının yüzyıllardır iki milleti birbirine yakınlaştıran bir unsur olduğunu dile getirdi.
PEZEŞKİYAN: "KAFKASYA’NIN GELECEĞİ BÖLGE HALKLARINA AİT OLMALI"
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise Ermenistan’ın İran için en önemli komşulardan biri olduğunu ifade ederek, ortak kültürel mirasın iki ülke dostluğunu güçlendirdiğini söyledi. Pezeşkiyan, “Ararat Dağları’ndan İran Platosu’na kadar uzanan tarih, şiir, müzik ve misafirperverlik bu iki halkı birbirine bağlamıştır” ifadelerini kullandı.
Kafkasya’daki gelişmelere de değinen Pezeşkiyan, İran’ın bölge dışı güçlerin müdahalesine karşı olduğunu vurgulayarak, “Kafkasya’da siyaset ve yönetim, Kafkasya’ya ait kalmalıdır. Bölge dışı güçlerin müdahalesi sorunları daha da derinleştirir” dedi.
BARIŞ VE İSTİKRAR VURGUSU
Pezeşkiyan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış sürecine destek verdiklerini de belirterek, “Kafkasya’da kalıcı barış stratejik önceliğimizdir. Uluslararası sınırların değiştirilmesini kabul etmiyoruz. Bu bölge, jeopolitik rekabetlerin sahasına dönüşmemelidir” diye konuştu.
İran’ın komşularının huzur ve refahını kendi çıkarlarıyla bağlantılı gördüğünü kaydeden Pezeşkiyan, güvenlik ve kalkınmanın ancak dostane ilişkilerin güçlenmesiyle sağlanabileceğini dile getirdi.
10 YENİ MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI
Görüşmelerin sonunda iki ülke arasında siyaset, ekonomi, kültür, turizm, sanayi, eğitim, ulaştırma, şehircilik, sanat ve sağlık gibi alanlarda 10 mutabakat zaptı imzalandı. Ayrıca liderler, İran-Ermenistan ilişkilerine dair ortak bildiriyi de onayladı.
YENİ BİR DÖNEMİN EŞİĞİNDE
Erivan’daki buluşma, İran ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin stratejik ortaklık seviyesine taşınması açısından tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor. Hem ekonomik hem de kültürel iş birliklerinin önümüzdeki dönemde daha da artması bekleniyor.
