Yıldız'ın ifadelerine göre, İBB bünyesindeki ihalelerin İmamoğlu'na yakın isimlerle bağlantılı şirketlere yönlendirilerek kamu zararı oluşturulduğu iddia edildi. Özellikle Beylikdüzü kökenli firmaların ihalelerde öncelikli hale getirildiği belirtilen ifadelerde, bu süreçte Fatih Keleş'in kritik bir rol oynadığı öne sürüldü. Yıldız, kendisinin bu sisteme dahil olmayı reddetmesi nedeniyle görevden uzaklaştırılmaya çalışıldığını ve çeşitli baskılara maruz kaldığını savundu.
CEBECİ DÖKÜM SAHALARI HAKKINDA FLAŞ İDDİA
İfadelerin en dikkat çekici bölümlerinden biri, İstanbul'daki hafriyat işlerinin yürütüldüğü Cebeci döküm sahalarına ilişkindi. Yıldız, bu alanlardan elde edilen gelirlerin büyük bölümünün Murat Gülibrahimoğlu'nun şirketleri üzerinden yönetildiğini ve önemli kısmının İmamoğlu ile paylaşıldığını iddia etti. Ayrıca, Boğaziçi Ön Görünüm bölgesindeki imar tadilatları için yüksek miktarlarda para talepleri olduğunu ve Mandarin Otel'den 20 milyon dolar, Six Sense Otel'den ise 7 milyon dolar alındığı yönünde duyumları olduğunu belirtti.
METRO İHALELERİ NASIL YAPILDI?
Metro ihaleleriyle ilgili olarak da çarpıcı iddialar dile getiren Yıldız, Kalyon İnşaat'ın kazandığı ihale öncesinde Fatih Keleş'in yüzde 7 komisyon anlaşması yaptığını, ancak ihale şartlarının basına sızması üzerine sürecin yenilendiğini öne sürdü. İETT'ye ait İstanbul Vadisi arazisinin ise önce Adem Soytekin'e verilmek istendiği, ancak yapılan itirazlar sonucu ihaleye çıkıldığı ifade edildi.
ÜSULSÜZLÜKLERE KARŞI ÇIKTIĞINI İDDİA ETTİ
Yıldız, kendisinin tüm bu süreçlerde usulsüzlüklere karşı çıktığını ve bu nedenle gözden düşürüldüğünü savundu. 2023 yılında istifa etmek istediğini, ancak İmamoğlu tarafından Bakırköy Belediye Meclisi'ne atanarak kontrol altında tutulmaya çalışıldığını iddia etti. Savcılığa verdiği ifadelerde, İBB'nin çeşitli birimlerinde yürütülen usulsüzlüklerin detaylı bir dökümünü sunan Yıldız'ın etkin pişmanlık başvurusu, savcılık tarafından yeterli görülmedi ve tutukluluk hali devam etti.
İMAMOĞLU CEPHESİ SUÇLAMALARIN ASILSIZ OLDUĞUNU SAVUNUYOR
Bu gelişmeler ışığında İBB'deki yolsuzluk iddialarının boyutları giderek genişlerken, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında yeni isimlerin gündeme gelmesi bekleniyor. Yıldız'ın iddialarına karşılık İmamoğlu çevresinden yapılan açıklamalarda, bu suçlamaların asılsız olduğu ve siyasi motivasyonlu bir karalama kampanyası olarak değerlendirildiği ifade ediliyor. Ancak savcılık soruşturmasının derinleşmesiyle birlikte, İstanbul'un yönetimine ilişkin skandalların gün yüzüne çıkmaya devam edeceği anlaşılıyor.