Gazeteci Fatih Altaylı, kendi YouTube kanalında yaptığı açıklamalar nedeniyle "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla dün gözaltına alındı. Altaylı, bugün sevk edildiği savcılıkta ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine gönderildi.

Rosatom'dan açıklama: ABD'nin saldırıları Buşehr Nükleer Santrali'ni etkilemedi
Rosatom'dan açıklama: ABD'nin saldırıları Buşehr Nükleer Santrali'ni etkilemedi
İçeriği Görüntüle

Savcılığın sevk yazısında, Altaylı'nın eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 310/2 maddesi delaletiyle TCK 106/1 maddesinde düzenlenen “tehdit” suçunu oluşturduğu iddia edildi. Yazıda, “tehdit suçunun fiili saldırı kavramına dahil olduğu” ve “kuvvetli suç şüphesinin varlığı” gerekçe gösterilerek Altaylı hakkında üst sınırdan tutuklama istendi.

Gözaltı süreci, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın “Altaylııı! Suyun ısınmaya başladı” şeklindeki sosyal medya paylaşımının hemen ardından gerçekleşmesiyle dikkat çekti.

TCK 310. maddesi, “Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça ilişkin ceza yarı oranında artırılır. Ancak bu suretle verilecek ceza beş yıldan az olamaz” hükmünü içeriyor.

Altaylı: "Herhangi bir ima dahi yok"

Savcılığa verdiği ifadesinde suçlamaları reddeden Fatih Altaylı, konuşmasının tarihsel içerikte olduğunu, tehdit ya da hakaret kastı taşımadığını belirtti. Altaylı, “Burada kesinlikle Cumhurbaşkanına tehdit veya tehdit algısı çıkarılacak bir beyanım yoktur. Herhangi bir ima dahi yoktur” dedi. Ayrıca aynı bilgileri geçmişte tarihçi Murat Bardakçı ve akademisyen Erhan Afyoncu gibi isimlerin de dile getirdiğini vurguladı.

Soruşturma kapsamında Altaylı’nın “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” maddesinden yargılanmasının önü açılırken, mahkemenin tutuklama talebi kabul edildi. Fatih Altaylı tutuklandı.

Savcılık yazısı dikkat çekti

Fatih Altaylı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığın sevk yazısında Prof. Dr. Nevzat Toroslu'nun yayınına atıf yapılması dikkat çekti:

Şüpheli şahsın "@fatihaltayli" isimli-rumuzlu youtube hesabının sahibi ve kullanıcısı olduğu, 20/06/2025 tarihli "Fatih Altaylı Yorumluyor: Bunlar denenmişti" başlıklı videosunun 26:53 dakika ile 29:42 dakikaları arasında "uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden, Osmanlı Padişahı komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen, şimdi o yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür..." şeklinde beyanlarda bulunduğu, şüphelinin sözde eyleminin TCK'nın 310/2 maddesi delaleti ile TCK 106/1 maddesinde düzenlenen Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit suçunu oluşturduğu, ilgili yasal düzenlemenin gerekçe kısmı incelendiğinde, mevcut düzenleme ile Cumhurbaşkanına karşı suikastte bulunulmasının, kasten öldürme suçuna nazaran özel bir suç olarak tanımlandığı ve açıkça belirtildiği, bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı veya devlet başkanlığı gibi devletin en yüksek makamını temsil eden zatın "öldürülmesi" gibi bir sözcüğe kanunda yer vermemek için bu hususta öteden beri kullanılmasına alışılmış olan, suikast sözcüğünün tercih edildiği, aynı gerekçe metnin devamında yer alan TCK'nın 310/2 maddesinin gerekçesinin ise; Cumhurbaşkanın şahsına karşı diğer bütün fiili saldırılar, yani hakaret dışında kalan tüm hareketler fiili saldırı olarak anlaşılmalıdır ve bu kapsamda cezalandırılmaktadır şeklinde yasa gerekçe düzenlemesinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.

Bilindiği üzere; 5237 sayılı TCK'nın 310/2 nci maddesinde "Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça ilişkin ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. "Fiili saldırıda bulunmak" terimi, "hürriyetini ihlale kalkışmak" teriminden farklıdır. Bu nedenle "hürriyetini ihlale kalkışmak" suçu, "kalkışma suçu" olarak nitelendirilen, teşebbüsü tamamlanan suç olarak cezalandırılan, müeyyidesi muayyen bir suçken, ikinci fikra hükmünde öngörülen suç, birinci fıkradan öngörülen suçtan da farklı olarak, bu nitelikte bir suç değildir. Kısacası, söz konusu hüküm, doktrinde, tamamlayıcı bir hüküm olmadığı, kanuni bir şiddet sebebi olduğu söylenmekle birlikte, hükmü gönderme tekniği ile oluşturulmuş bağımsız bir suçtur. Gerçekten, Kanun, Cumhurbaşkanına diğer fiili saldırılar derken, suçu, bir yandan suikasttan, yani kasten öldürme suçundan ayırmakta, öte yandan "ilgili suç" ifadesini kullanarak, belirsiz bir usulle, diğer suçlara göndermede bulunmaktadır. Gönderme, TCK 299. maddede özel olarak Cumhurbaşkanına hakaret düzenlediğinden, doğal olarak, hakaret ve sövme suçları dışında kalan, Cumhurbaşkanının şahsına saldırı oluşturan, kişilere karşı kasıtlı diğer suçlardır. Doktrinde, kasıtlı yaralama dâhil, şahsi hürriyetten, haberleşme hürriyetine, kişi hürriyetinden yoksun bırakmadan, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan konut dokunulmazlığına kadar suçların, hatta tehdit suçunun fiili saldırı kavramına dâhil olduğu ifade edilmektedir. Böyle olunca, gönderme kapsamında olan her suç, takip usulü hariç, kendi kimliğini korur ve kendi kuralına tabi olur. Suçun teşebbüs aşamasında kalmasına veya tamamlanmış olmasına göre, Kanunda o suç için öngörülen ceza, TCK 61. Madde hükmü esas olmak üzere belirlendikten sonra, elde edilen ceza, yarı oranında artırılır.

(Hafızoğulları,Zeki/Küçüktaşdemir, Özgür: Prof. Dr. Nevzat Toroslu'ya Armağan, Cilt I,Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2015, s.572vd.)

Somut olayda; şüpheli şahsın kendisine ait ve kullanımında olan "@fatihaltayli" isimli/rumuzlu youtube hesabı üzerinden, platformda 20/06/2025 tarihinde yapmış olduğu "Fatih Altaylı Yorumluyor: Bunlar denenmişti" başlıklı videosunun 26:53 dakika ile 29:42 dakikaları arasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek; "uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden, Osmanlı Padişahı komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen, şimdi o yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür..." şeklinde beyanlarda bulunduğu, şüphelinin dile getirdiği sözlerin yukarıda gerek kanun metni ve kanun gerekçeleri, gerekse doktrinsel açıklamalar ile açıklandığı üzere Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a karşı tehdit suçunu oluşturduğu ve tehdit suçunun da fiili saldırı kavramına dahil olduğu, bu haliyle şüphelinin eyleminin TCK 310/2 maddesi delaleti ile TCK 106/1 maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu,

Şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu anlaşılmakla;

Şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 100. vd. maddeleri uyarınca tutuklanmasına, karar verilmesi kamu adına talep olunur.

Kaynak: Haber Merkezi