TARİHİ GERÇEKLERLE ALAKASI YOK
Özü; Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun uyguladığı tehcir politikasına dayanan ve asılsız, çirkin iftiralar içeren söylemlerin tarihi gerçeklerle bir ilgisi yoktur.
OKUMAYA DEVAM EDİN>>>>
Tarih içinde bağımsız bir devlete sahip oldukları dönemler çok kısa olan Ermenilerin onlarca devlet kurmuş, üç kıtaya hükmetmiş Türklerle ilişkisi çok eskilere dayanır.
Yüzyıllarca Türklerle bir arada yaşayan Ermeniler, emperyalist devletlerin, çıkarları doğrultusunda kışkırtmasıyla büyük hatalar yaptı. Ermeniler, işi kendilerine, boyunduruğunda yaşadıkları Bizans’tan, Rusya’dan, İran’dan daha insanca muamele eden Türkleri, savaş ortamında arkadan hançerleme noktasına kadar vardırdı. Özellikle Osmanlı-Rus savaşı sırasında Rusların tahrikiyle Osmanlı’ya isyana ve Türklere karşı katliam hareketlerine giriştiler.
Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Türk askerine kurşun sıkacak, düşmanla iş birliği yapacak kadar soysuzlaşan Ermeni ihaneti, değişik şekillerde Kurtuluş Savaşı yıllarına kadar sürdü. Savaşa katılan Osmanlı, Ermenilerin emperyalist devletler tarafından kışkırtılmasının ve silahlandırılmasının bedelini ağır ödedi; çünkü, fiilen düşman saflarında yer alarak sivil-asker farkı gözetmeden saldırıya geçtiler.
Rusların Van’ı kolayca işgalinin ardında da Ermeni saldırıları, sabotajları ve casusluk faaliyetleri vardı. Vaziyet, Osmanlı’nın tahammül sınırlarını aşmıştı. Meselenin halli yoluna gidildi.
Ermenileri ölüme yollar gibi değil, bir kanun ve nizam çerçevesinde düşmanla iş birliği yapamayacakları yerlere gönderilmesi gerekiyordu.
Bu amaçla, 14 Nisan 331 (1915)’te Tehcir Kanunu çıkarıldı ve uygulandı…