Odadaki darphane makinesi ile basılmış deneme sikkeler


Osmanlı Darphane Tarihi


Arapça vurma yoluyla para basma işlemine “darb”, basma kalıbına “sikke” denilir. Türk İslam Devletleri’nde hakimiyetin temel şartı, hükümdarın adına hutbe okunması ve sikke darbedilmesidir.


Darphane çalışanları, Hakkak, Perdahtçı, Cilacı, Kehleci, Yassılayıcı, Dideban, Sikkezen sanatkarlarından oluşuyordu.


Senyoraj


Gümüş veya altının maden fiyatıyla sikkenin üzerinde yazan kıymeti arasındaki fark devlet hazinesinin geliridir. Buna senyoraj denir.

Geleneksel devlet anlayışında hâkimiyetin ifadesi olarak hutbe okunmasının ardından sikke darp edilmesi geleneğinden yola çıkarak Osmanlı Devletinde sikke basımına, Fatih Dönemi’nde basılan tarihli ilk altın sikkeye, darphanelere ve hammadde teminine uzanan tarihsel süreç anlatılıyor. Sikke darp ve basım makinesi burada sergileniyor.

Tahvil basımında kullanılan metal kalıplar

Maliye Vekâleti tarafından kullanılmış mühürler


T.C.M.M.V.Hs.D Birinci Şube Mührü


T.C.M.M.V.Hs.D Beşinci Şube Mührü

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Hazine Kasa Dairesi

Almanya menşeli Ostertag firmasına Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile verilen sipariş doğrultusunda 1928 yılında Maliye Bakanlığı’nın ek binasının yapımı ile eşzamanlı olarak, çevresinde bir güvenlik çemberi kurularak inşa edilmiştir.

Kasa Dairesi’nin ADE Berlin – Reinickendorf zırhlı kapısı

1930 yılında Merkez Bankası’nın kurulmasıyla Hazine Dairesi, önemli evrak ve nesnelerin korunduğu bir mekâna dönüşmüştür.

Döküm Kalorifer Peteği

Hazine Dairesi, Yeni Cumhuriyet’in altın ve para rezervlerini güvende tutmak amacıyla oluşturulmuş.


Kasa Dairesi’nin ADE Berlin – Reinickendorf zırhlı kapısı

Hazine Müzesi’nde paranın bir değişim aracı olarak kullanılmaya başlandığı İlkçağdan yola çıkarak, Anadolu toprakları özelinde, Selçuklu Dönemi ekonomisine, Osmanlı Devleti’nin hazine tarihine, para politikasına ve iktisadi ilkelerine değinilmekte.

Bedesten, bez satılan yer manasına “bezzazistan” dan gelir. Bedestenler başta mücevher ve değerli taşlar olmak üzere, silahlar, süslü koşum takımları ve kıymetli kumaşların da satıldığı yerdi.

Hazine bilek gücüyle, alın teriyle, akıl yetkinliğiyle elde edilen maddi birikimdir. Hazine odaları bu değerlerin korunduğu güvenilir mekânlardır.

Hazine Müzesi’nde paranın bir değişim aracı olarak kullanılmaya başlandığı İlkçağdan yola çıkarak, Anadolu toprakları özelinde, Selçuklu Dönemi ekonomisine, Osmanlı Devleti’nin hazine tarihine, para politikasına ve iktisadi ilkelerine değinilmekte.

1930 yılında Merkez Bankası’nın kurulmasıyla Hazine Dairesi, önemli evrak ve nesnelerin korunduğu bir mekâna dönüşmüştür.

Sergilenen Sümerbank Ürünleri

Seramik üzerine işlenmiş Atatürk portresi

2014 yılındaki restorasyon çalışmaları sırasında müze binasında “Anadolu” damgalı tuğla kullanıldığı tespit edilmiş.

Müze girişindeki Banka Veznesi Enstalasyonu (Osmanlı Bankası)

Müze girişindeki Banka Veznesi Enstalasyonu (Osmanlı Bankası)