Gazze'de Son 24 Saatte 120 Kişi Hayatını Kaybetti
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saat içinde Gazze Şeridi’ndeki hastanelere 120 sivilin cansız bedeninin ulaştığı ve 557 kişinin de yaralı olarak getirildiği bildirildi. Bu rakamlar, çatışmaların şiddetinin hâlâ yüksek olduğunu ve sivillerin hedef olmaya devam ettiğini gözler önüne seriyor.
Ateşkese Rağmen Saldırılar Devam Ediyor
Bakanlık, İsrail’in tek taraflı olarak 18 Mart 2025 tarihinde ateşkesi bozmasının ardından yaşanan can kayıplarına da dikkat çekti. Bu tarihten bu yana 7 bin 568 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 27 bin 36 kişinin de yaralandığını açıkladı. Yetkililer, sağlık sisteminin çökme noktasında olduğunu belirterek uluslararası topluma acil yardım çağrısında bulundu.
Toplam Can Kaybı 58 Bini Aştı
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, bölgede toplam 58 bin 386 kişi yaşamını yitirdi, 139 bin 77 kişi ise çeşitli derecelerde yaralandı. Bu sayıların büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Ölü sayısının artmasının en büyük nedenlerinden biri ise saldırıların genellikle yerleşim yerleri, sığınaklar ve hastaneleri hedef alması.
İnsanlık Krizi Derinleşiyor
Gazze’de sağlık hizmetlerinin tamamen çöktüğü bildiriliyor. Birçok hastanenin hizmet dışı kaldığı, temel tıbbi malzemelere ulaşılamadığı ve yaralıların büyük bir kısmının tedavi edilemediği belirtiliyor. Aynı zamanda elektrik, temiz su ve gıda erişimi gibi temel ihtiyaçların da karşılanamadığı ifade ediliyor. Uluslararası kuruluşlar, bölgede yaşananları "benzeri görülmemiş bir insani kriz" olarak nitelendiriyor.
Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi birçok uluslararası kuruluş, Gazze’deki sivil halkın korunması için İsrail’e sivillere yönelik saldırıları durdurma ve insani koridorların açılması çağrısı yaptı. Ancak şu ana kadar bu çağrıların sahada somut bir karşılık bulmadığı görülüyor.
Savaş Suçları Soruşturması Gündemde
Uluslararası kamuoyunda, İsrail’in sivillere yönelik saldırılarının uluslararası hukuku ihlal ettiği ve potansiyel savaş suçu niteliği taşıdığı yönünde ciddi tartışmalar devam ediyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) başta olmak üzere çeşitli platformlarda bu iddiaların soruşturulması gündemde.