21 Mayıs sabahı saat 06.19’da, Girit Adası açıklarında meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, yerin yaklaşık 17 kilometre derinliğinde kaydedildi. Deprem, özellikle Muğla, İzmir, Aydın, Antalya ve Denizli gibi batıdaki birçok ilde hissedildi. Yunanistan kıyılarına daha yakın olan sarsıntı, iki ülkenin sahil kentlerinde de paniğe neden oldu.
BAŞKA FAYLARI TETİKLER Mİ?
Depremin ardından en çok merak edilen soruların başında, bu tür sarsıntıların Türkiye’deki fay hatlarını etkileyip etkilemeyeceği geliyor. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu geçici bir etkinlik artışı, aslında olağan bir durum. Anlamına gelince, bu bölge sürekli bu büyüklüklerde deprem üreten ve daha büyük bir deprem üretme potansiyeli olan bir yer.”
Barış, bu tür sarsıntıların büyük bir tehlikenin habercisi olmadığını belirtse de, bölgenin sismik potansiyeline dikkat çekti.
HANGİ BÖLGELER ETKİNLENDİ?
Deprem, Türkiye’nin batı kıyı şeridinde yer alan birçok ilde hissedildi. Ancak en güçlü hissedildiği yerler, Ege’ye bakan kıyı kentleri oldu. Yunanistan’ın adaları da sarsıntıdan etkilendi. Şiddetli olmamakla birlikte, kısa süreli panik havası yaşandı.
"TÜRKİYE'Yİ YAPISAL ANLAMDA ETKİLEMEZ"
Prof. Dr. Barış, depremin Türkiye’ye olan doğrudan yapısal etkilerinin düşük olduğunu belirtti:
“Bu depremler Türkiye’yi yapısal anlamda etkilemez. En yakın bölgeye 190-200 kilometre uzaklıkta gerçekleşen depremler hasar yapıcı bir güçte değildir. Ama büyük bir deprem olursa 7,5 veya 8 boyutunda, meydana gelecek tsunami Ege ve Akdeniz kıyılarını etkiler.”
Tsunami ihtimaline karşı erken uyarı sistemlerinin önemine değinen Barış, sahil bölgelerinde yaşayan halk için bilinçlendirme ve hazırlık yapılması gerektiğini ifade etti.
TÜRKİYE'DEKİ FAY HATLARI TEHLİKEDE Mİ?
Depremin meydana geldiği bölge, Helen Yayı olarak bilinen ve Afrika levhasının Anadolu levhasının altına dalmasıyla oluşan aktif bir tektonik kuşakta yer alıyor. Prof. Dr. Barış, bu fay hattının Türkiye’nin karasal faylarıyla doğrudan bağlantılı olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Normalde hiç ilgimiz olmayan bir bölge. Yunanistan’ın deniz sınırlarında olan bir deprem olduğu için aslında bizim bunları konuşmamıza gerek yok. Bu depremin Türkiye'de veya daha uzak bir yerdeki fayları etkilemesi mümkün değil.”
"BUNLARIN ÇOĞU DENİZDE"
Barış, Ege Bölgesi’nde deniz altında yer alan onlarca aktif fayın olduğunu ve bu fayların belli aralıklarla benzer büyüklükte depremler üretebileceğini söyledi:
“Bu depremler gerilimi artırır ve aynı bölgelerde benzer büyüklüklerde artçı depremler yaşanabilir. Türkiye'nin Ege kıyılarında onlarca bu büyüklükte deprem üretecek fay var ve bunların çoğu denizde. Denizdeki fayların üzerinde deprem tekrarlama aralığını ölçmek çok kolay değil.”
Uzmanlar, bu tür deniz depremlerinin erken uyarı sistemleri, afet eğitimleri ve tsunamiye karşı hazırlık planları açısından önemli bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtiyor. Türkiye gibi aktif fay hatlarının yoğun olduğu bir ülkede, deprem öncesi hazırlık ve kamu bilgilendirmesi büyük önem taşıyor.