Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) tarafından gençlerin dijital kültür, kimlik, din ve toplumsal yapıyla kurduğu ilişkiyi çok boyutlu biçimde değerlendirmek amacıyla hazırlanan “Sosyal Medyaya Genç Bakışı” programı, ASBÜ Sezai Karakoç Salonunda gerçekleştirildi. Program, ASBÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş’un açılış konuşmasıyla başladı.
Dijital Dünyanın Gençlik Üzerindeki Etkileri Masaya Yatırıldı
Prof. Dr. Okumuş konuşmasında gençliğin artık yalnızca dijital dünyanın takipçisi değil, aynı zamanda içerik üreticisi ve şekillendiricisi olduğuna dikkat çekti. Sosyal medyanın bireysel ve toplumsal davranış kalıplarını dönüştürme potansiyelinin eleştirel bir perspektifle ele alınması gerektiğini vurguladı.
Disiplinler Arası Yaklaşımlar Üç Oturumda Bir Araya Geldi
Arş. Gör. Recep Bayyiğit moderatörlüğünde yürütülen programda üç ayrı oturumda sosyal medyanın gençler üzerindeki etkileri disiplinler arası bir bakış açısıyla incelendi.
İlk oturumda Fatih Şanver, sosyal medyanın bireyleri sosyalleştirmek yerine giderek asosyal bir yapıya sürüklediğini ifade etti. Dijital kültürün Türkiye’de 2005 sonrası hızla yaygınlaştığını ancak geç başlayan bu sürecin çeşitli kırılganlıkları beraberinde getirdiğini belirtti. Şanver, sosyal medyanın duygu aktarımını yüzeyselleştirdiğini, “random” ifadelerin sahici tepkilerin yerini almaya başladığını ve kısa videoların duygu durumunu sürekli değiştirdiğini aktardı. Beğenilme kaygısının dijital bağımlılığı artırdığı, yalnızlaşma ile birlikte ev ve çalışma alanlarının dahi değiştiği vurgulandı.
Dinin Dijitalleşmesi ve Yeni Topluluk Dinamikleri Tartışıldı
İkinci oturumda Yağmur Akkaya, modern dünyada dinin dijital kültür içindeki dönüşümüne odaklandı. Dinin dijitalleşmesi kavramı çerçevesinde İslam’ın internet ortamına 1980’lerden itibaren taşınmaya başladığını belirtti. Çevrimiçi ibadet, tefsir, Kur’an öğrenme gibi alanlarda erişimin artmasına rağmen bilgi kirliliğinin manevi derinliği zayıflatabildiğini ifade etti. Akkaya, “sanal cemaat” olgusuyla fiziksel birliktelik zorunluluğunun ortadan kalktığını; çevrimiçi dayanışma, sohbet ve ibadet pratiklerinin yeni bir topluluk yapısı oluşturduğunu söyledi.
Gençlerde Sosyal Medya Bağımlılığı ve Kimlik İnşası İncelendi
Üçüncü oturumda Hatice Dağ, sosyal medya bağımlılığını psikolojik ve sosyolojik yönleriyle ele aldı. Dağ, gençlerin sosyal medyayı bir kimlik inşa alanı olarak kullandığını, Türkiye’de gençlerin ortalama 4 saat 16 dakika sosyal medyada vakit geçirdiğini belirtti. Bağımlılığı romantize eden yaklaşımların bazı davranışları normalleştirdiğini, bunun gençlerin değer algılarını ve özellikle dinî tutumlarını etkilediğini söyledi. Araştırmalarda erkek öğrencilerin sosyal medyayı daha yoğun kullandığı, kadın öğrencilerin ise içeriklerden daha fazla etkilendiği bulgularına dikkat çekildi. Çelişkili dijital içeriklerin gençlerde dinî açıdan kafa karışıklığına yol açtığı ifade edildi.




