Açıklamaya göre, İran Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı General Gulamreza Mehrabi ile Genelkurmay Başkanlığı Operasyon Dairesi Başkan Yardımcısı General Mehdi Rabbani, saldırıda yaşamını yitirdi.
ASKERİ TESİSLERE SALDIRILDI
İran ile İsrail arasında karşılıklı saldırıların sürdüğü bu günlerde, söz konusu saldırı İsrail tarafından düzenlendi. Saldırının tam yeri belirtilmese de, İran askeri kaynakları hedef alınan bölgelerin İran'ın iç kesimlerindeki kritik askeri tesisler olduğunu bildirdi. Saldırı, İsrail’in İran’ın askeri altyapısına yönelik yeni bir harekâtının parçası olarak değerlendiriliyor.
İRAN İÇİN ÖNEMLİ İSİMLERDİ
İran Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı açıklamaya göre hayatını kaybeden iki isim, İran'ın askeri tarihinde önemli görevler üstlenmişti.
- General Gulamreza Mehrabi, istihbarat alanında önemli çalışmalara imza atmıştı.
- General Mehdi Rabbani ise operasyonel planlamalarda kritik rol oynuyordu.
Her iki generalin de 1980-1988 yılları arasında süren İran-Irak Savaşı'na katıldığı, savaş döneminde ve sonrasında birçok stratejik görevde yer aldığı vurgulandı.
GERİLİM BÜYÜYOR
İsrail, son dönemde İran’ın nükleer programı ve askeri yapılanmalarına karşı “önleyici” saldırılar düzenlediğini duyurmuştu. Bu kapsamda, 13 Haziran’da yapılan saldırılarda da İran ordusundan önemli isimler hayatını kaybetmişti.
Dünkü saldırılarda şu isimlerin yaşamını yitirdiği bildirildi:
- İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri,
- Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami,
- Hatemü’l Enbiya Merkez Karargahı Komutanı Ali Reşid,
- Devrim Muhafızları Ordusu Hava Savunma Sistemleri Komutanı Davud Şeyhiyan.
Bölge uzmanları, Tahran’ın bu saldırılara “misliyle” karşılık verebileceği uyarısında bulunuyor. Bu durumun, halihazırda kırılgan olan Orta Doğu’daki güvenlik dengesini daha da sarsabileceği yorumları yapılıyor.
BÖLGESEL KRİZ DERİNLEŞİYOR
İran ve İsrail arasında karşılıklı olarak gerçekleşen saldırılar, bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski taşıyor. Uzmanlar, özellikle her iki tarafın da üst düzey askeri isimlerini hedef almasının, diplomatik yolları zorlaştıracağını ve olası bir doğrudan savaşın fitilini ateşleyebileceğini belirtiyor.