Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasından sonraki ilk Milli Eğitim Bakanı Rıza Nur’dur. Cumhuriyet ilan edildiğinde ise görevde olan İsmail Safa Özler Cumhuriyetin ilk Milli Eğitim Bakanı olmuştur.
Rıza Nur Kimdir?

Askerî tabip, politikacı ve yazar Rıza Nur, 1878 (1294) yılında Sinop’ta doğmuştur. Sinoplu İmamgil ailesinden Kunduracı Mahmut Zeki Efendi ile Zarflıoğullarından Hacere Hanım’ın oğludur. İlkokul ve Rüştiye eğitimini Sinop’ta tamamladıktan sonra İstanbul Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’nde öğrenimini sürdürmüş ve on altı yaşında mezun olmuştur. Babasının isteği üzerine aynı yıl Tıbbiye İdadisi’ne girmiş, 1895 yılında tamamladığı idadi eğitimini askeri tıbbiyede devam ettirerek 1901 Kasım’ında tabip yüzbaşı olarak mezun olmuş, 1902 Şubatında da Gülhane Hastanesi’nde tıp asistanı olarak göreve başlamıştır.
1903 yılında tabip kolağası olan Rıza Nur, 1905’te Gülhane’de muallim muavinliğine, 1907’de cerrahî profesörlüğüne yükseltilmiş, 1908’de binbaşılığa terfi etmiş ve aynı yılda yapılan Meclis-i Mebusân seçimlerinde Sinop’tan milletvekili seçilmiştir. 31 Mart olayının hemen ardından can güvenliğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle Atina’ya gitmiştir.Askerî tıbbiye yıllarında Galata’daki Avukat Baha ve Manyasîzâde Refik Beylerin etkisiyle girmiş olduğu İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden ayrılan Rıza Nur, bir süre Ahrar Fırkası’yla Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nda yer almıştır. İttihat ve Terakki’ye muhalefeti nedeniyle profesörlüğü alınıp rütbesi kolağalığına indirilmiş, 1912 seçimlerinde de milletvekili seçilememiştir. Balkan Savaşı’nda İhtiyat Zabiti Doktor olarak yaralıların tedavisinde görevlendirilmiş, 5 Aralık 1912 tarihinde Şehremaneti’ne bağlı Morg Müessesesi’nin müdürlüğüne atanmıştır. Ancak bu kurumun Emniyet veya Adliyeye bağlanması gerektiği tartışmaları ortaya çıkınca kendi talep ettiği bu görevden kısa bir süre sonra istifa etmiştir.
İttihat ve Terakki’ye karşı muhalif davranışlarını sürdürdüğü, Arnavutları İttihat ve Terakki yönetimine karşı kışkırttığı gerekçeleriyle önce tutuklanıp Bekir Ağa Bölüğü’nde hapse atılmış, ardından yurt dışına sürgün edilmiştir. Yaşamını bir süre Köstence, Cenevre, Nice ve Mısır’da geçirmiş, Cenevre’de iken bir hastanede görev yapmış, Nice’te de 1913 yılında Serasker Mehmet Şükrü Paşa’nın kızıyla evlenmiştir.
Mondros Mütarekesi’nin ardından yurda dönen Rıza Nur, son Osmanlı Mebusân Meclisi’nde ve 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi’nde Sinop milletvekili olarak görev yapmıştır. Millî Mücadele’ye olan desteği nedeniyle Damat Ferit Paşa hükümeti zamanında idamına ve mallarının müsaderesine karar verilmişse de hüküm uygulanamamıştır.
3 Mayıs 1920 tarihinde oluşturulan İcra Vekilleri Heyeti’ne Maarif Vekili olarak seçildikten sonra vekâletin kuruluşu, merkez örgütünün yapılandırılması ve eğitim-öğretimin devamlılığının sağlanması için çaba göstermiştir. Vekilliğin merkez teşkilatında, İlköğretim, Orta Öğretim, Muhasebe ve Hars Müdürlükleri ile Sicil ve İstatistik Dairesi oluşturulmuş, Türk Âsâr-ı Atîka Müdürlüğü kurulmuş, mimari eserlerin envanteri çıkarılmış, Türk Dili Sözlüğü’nün oluşturulması, halk türküleri, atasözleri ve halk oyunlarının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi amacıyla tespit ve tescil çalışmaları başlatılmıştır.
Hariciye Vekili Yusuf Kemal’in (Tengirşenk) başkanlığında 4 Aralık 1920’de Moskova’ya gönderilen heyette yer almış, 1 Mart 1921’de Türkiye ile Afganistan arasında imzalanan dayanışma antlaşmasıyla, 16 Mart 1921 tarihinde Sovyet Rusya ile yapılan Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması’nı Ali Fuat (Cebesoy) ve Yusuf Beyle birlikte temsilci olarak imzalamıştır.
Rıza Nur, arkadaşlarıyla birlikte Sakarya Muharebesi’nden önce Mustafa Kemal’e meclis yetkisi veren başkomutanlık yasa tasarısını meclise sunmuş, muharebede, cephe gerisinde kurulan seyyar hastanede hekim olarak görev yapmıştır.
24 Aralık 1921’de seçildiği Sıhhiye ve İçtimai Muavenet Vekilliği görevini 1923 yılına kadar sürdüren Rıza Nur, saltanatın kaldırılmasıyla ilgili önergeyi hazırlamış, 2 Kasım 1922 tarihinde de TBMM tarafından Lozan Konferansı delegeliği onaylanmıştır. Konferansta bazı alt komisyonlarda görev almış, görüşmelerin kesintiye uğradığı dönemde TBMM’nde Lozan görüşmeleri hakkında yapılan gizli ve açık oturumlarda bazı milletvekillerinin eleştirilerine karşı Lozan’da Türkiye’nin hak ve çıkarlarının başarılı bir şekilde savunulduğunu ve korunduğunu ifade etmiştir. 24 Temmuz 1923’te baş delege İsmet İnönü ve Hasan Saka ile birlikte Lozan Barış Antlaşması’nı imzalamıştır.
1923 yılı Haziranında yapılan milletvekilliği seçimlerinde yeniden Sinop’tan vekil seçilen Rıza Nur, İsmet Paşa’nın kabinesinde yer almamış, vekillikle ilgili işlerinin dışındaki zamanının çoğunu yazı, yayın ve kültür işlerine ayırmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı Süreci
Sinop’ta kurup Maarif Vekâleti’ne vakfettiği Millî Kütüphane’ye kitaplarını bağışlamış, bu kütüphanenin gelişmesi ve masraflarının karşılanması için de 250 dönümlük milli arazi 10 Ocak 1926 tarihli bakanlar kurulu kararıyla kütüphaneye vakfedilmiştir.
1926 yılına kadar Sinop’ta kalan Rıza Nur, Atatürk ve hükümetleriyle olan anlaşmazlıkları ve diğer nedenlerle aynı yıl yurt dışına çıkmış, Atatürk’ün ölümüne kadar Paris ve Mısır’da yaşamıştır. 1931 Eylülünde Leiden’de toplanan 18. Beynelmilel Antropoloji ve Etnografi Kongresi’nde iki konferans vermiş, 1932 yılında eşinden boşanmış, Atatürk’ün ölümünden sonra da Türkiye’ye dönmüştür. Tekaüt Kanunu’nun 61. maddesine uygun olarak yoklamalara başvurmaması nedeniyle emekli maaşı 1940 yılında kesilmiştir. Mazeretinin kabul edilmesi ve birikmiş maaşlarının ödenmesi amacıyla açmış olduğu davada Devlet Şurası 3. Dairesi mazeretini kabul etmiş ancak görev yönünden birikmiş maaşlarının ödenmesi isteğini reddetmiştir. Çok iyi düzeyde Fransızca bilen ve çocuğu olmayan Rıza Nur, 8 Eylül 1942 tarihinde İstanbul’da ölmüş ve Merkezefendi Mezarlığına defnedilmiştir.
Cumhuriyetin İlk Milli Eğitim Bakanı
İsmail Safa Özler, Türk siyasetçi ve devlet adamıdır. 1885 yılında Adana'da doğdu ve ömrünün çoğunu hizmetle geçirdi. Mülkiye mezunu olan Özler, öncelikle eğitmenlik yapmaya başladı. Şam İdadisi'nde tarih ve coğrafya öğretmeni olarak çalıştıktan sonra özel okul müdürü olarak da görev yaptı.
Özler, sadece eğitim alanında değil, aynı zamanda kurtuluş savaşında da aktif bir rol oynadı. Pozantı Kuvâ-yi Milliye Teşkîlâtı Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulundu ve Türkiye'nin bağımsızlığı için mücadele etti.
Daha sonra, Adana Valisi ve milletvekili olarak görev yaptı. TBMM I. Dönem Mersin, II. Dönem Adana, VI. Dönem Seyhan (Adana) Milletvekili olarak seçildi. Ayrıca, 4. İcra Vekilleri Heyeti Dâhiliye, 4. ve 5. İcra Vekilleri Heyeti ve 1. Hükûmet Maârif Vekili gibi önemli görevlerde de bulundu.
Özler, siyasi kariyerinin yanı sıra gazetecilik, çiftçilik ve Adana Halk Evi Başkanlığı gibi diğer görevlerde de bulundu. Kendisi aynı zamanda Kırmızı-yeşil şeritli İstiklâl Madalyası sahibidir.
İsmail Safa Özler, evli ve dört çocuk babasıdır. Adana'da İsmail Safa Özler Anadolu Lisesi, onun adını taşımaktadır.
Özler, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde verdiği hizmetlerle ve siyasi kariyeriyle tanınan önemli bir devlet adamıdır. Kendisi, Türk siyasetinde önemli bir yere sahiptir ve Türkiye'nin modernleşme sürecinde etkili olmuştur.
