Kızıl elma ülküsü nedir?

Kızıl Elma Ülküsü, Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. yüzyılın ortalarına doğru büyüklüğünün zirvesine ulaştığı bir dönemde ortaya çıktı. İslam dünyasının genişlemesi ve İslam'ın dünya çapında daha fazla yayılması düşüncesi, Osmanlı hükümeti ve hükümdarları arasında yaygın hale geldi.

Osmanlı İmparatorluğu, başlangıçta Anadolu'da kurulmuş küçük bir devletken, fetihler ve müttefikler aracılığıyla büyük bir imparatorluk haline geldi. 1453 yılında İstanbul'un fethi, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı'da büyük bir etki yaratmasına neden oldu. Yavuz Sultan Selim, 1516-1517 yıllarında Memlük Sultanlığı'nı fethederek Osmanlı İmparatorluğu'nu Arap dünyasına genişletti ve Kızıl Elma Ülküsü'nü daha da kuvvetlendirdi. Ardından Kanuni Sultan Süleyman döneminde Macaristan, Belgrad, Rodos ve Budin gibi yerler fethedilerek Avrupa'da da Osmanlı hakimiyeti arttı.

Kızıl Elma, İslam mitolojisinde cennette bulunan özel bir meyve olarak kabul edilir. Osmanlı İmparatorluğu, İslam dünyasının bir parçası olarak kendisini görüyordu ve bu ülkü, imparatorluğun İslam'ın dünya hakimiyetini elde etmesi gerektiği fikrini simgeliyordu. Kızıl Elma, cennette bulunan en özel meyve olarak kabul edildiğinden, İslam'ın dünya genelinde hüküm sürmesi hedefiyle eşleştirildi.

Kızıl Elma Ülküsü'nün Temelleri

Kızıl Elma Ülküsü, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun hükümdarları ve devlet adamları arasında, İslam'ın yeryüzünde hakimiyetini sağlama arzusuyla ortaya çıktı. Bu düşünce, özellikle Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde yoğunlaştı. İslam dinini yaymak ve kâfirleri fethetmek, birçok Osmanlı lideri için kutsal bir görev olarak görülüyordu.

Kızıl Elma Ülküsü, Osmanlı İmparatorluğu'nun genişlemesini ve fetihlerini teşvik etti. Ancak bu büyüme aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarının aşılmasına yol açtı ve büyük bir imparatorluk olarak yönetilmesi zorlaştı. Bu durum, sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri, ekonomik ve idari gücünün zayıflamasına yol açtı.

Muhabir: Haber Bülteni