İfade işlemi, tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla gerçekleştirildi.
SORUŞTURMANIN ARKA PLANI NE?
İmamoğlu, daha önce "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlamasıyla alınan ifadesinde, yargı görevlilerine yönelik ifadeleri nedeniyle yeni bir soruşturmanın konusu oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu ifadelerin "kamu görevlisine hakaret" suçu kapsamında değerlendirilebileceğini belirterek resen soruşturma başlattı.
"MİLLETİN VİCDANI KURGUYA DEĞİL HAKİKATE İNANIR"
SEGBİS aracılığıyla savcılığa verdiği ifadesinde İmamoğlu, "Ben şahısların ailelerine, özel hayatlarına, onurlarına dair bir hakarette bulunmadım. Bir kamu görevine, bu görevi kötüye kullanarak siyasete müdahale edenlere karşı kamu adına eleştiri getirdim" dedi. Ayrıca, "Milletin vicdanı kurguya değil hakikate inanır" ifadelerini kullandı.
İBB'YE YÖNELİK SORUŞTURMALAR
İmamoğlu, 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "yolsuzluk" ve "terör" suçlarından başlattığı iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. 23 Mart'ta yolsuzluk soruşturmasından tutuklandı ve görevden uzaklaştırıldı.
Yolsuzluk soruşturmasında İmamoğlu dahil 48 kişi, terör soruşturmasında ise Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. Ayrıca 41 zanlı hakkında da adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi.
PARTİLİLER NE DÜŞÜNÜYOR?
İmamoğlu'nun tutuklanması ve hakkında açılan yeni soruşturmalar, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yetkilileri, süreci "siyasi bir pusu" olarak nitelendirerek eleştirdi. İmamoğlu'nun avukatları ise hukuki sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
İmamoğlu hakkında başlatılan "kamu görevlisine hakaret" soruşturması kapsamında alınan ifadenin ardından, savcılığın nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Kamuoyunun ve siyasi çevrelerin yakından takip ettiği bu süreçte, gelişmelerin nasıl şekilleneceği ilerleyen günlerde netlik kazanacak.