Türkiye’nin Gazze’ye yönelik insani yardımlarını donanma ve devlet kurumlarıyla destekleyerek genişletme ihtimali, İsrail medyasında geniş yankı buldu. Times of Israel gazetesinde yayımlanan, eski İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı Şaul Horev imzalı analizde, Ankara’nın artan yardım faaliyetlerinin askeri nitelik kazanabileceği vurgulandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SÖYLEMLERİ “RAHATSIZLIK” YARATTI

Horev’in analizine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail karşıtı söylemleri Tel Aviv’de ciddi rahatsızlık oluşturdu. Haziran ayında Gazze’ye yardım götüren Madlen ve Handala gemilerine verilen Türk desteği, Filistin halkıyla güçlü bir dayanışma örneği olarak görülürken, benzer girişimlerin devam etmesi durumunda Türk donanmasının doğrudan devreye girebileceği iddia edildi.

DOĞU AKDENİZ’DEKİ ENERJİ GERİLİMİ DERİNLEŞİYOR

Analizde dikkat çeken bir diğer nokta ise Doğu Akdeniz’deki enerji rekabeti oldu. İsrail’in Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır’la birlikte Türkiye’yi deniz yetki alanlarının dışında bırakmaya çalışması, Ankara tarafından “uluslararası hukuka aykırı kuşatma” olarak nitelendiriliyor. İsrail cephesi ise bu duruşu “tehdit” olarak değerlendiriyor.

CHP’li eski milletvekili Suat Binici hayatını kaybetti
CHP’li eski milletvekili Suat Binici hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

Israil-27

TÜRKİYE’NİN ENERJİ MERKEZİ OLMASI ENGELLENMEK Mİ İSTENİYOR?

Horev, analizinde Türkiye’nin enerji stratejilerine de yer verdi. EastMed Gaz Forumu’na dahil edilmeyen Türkiye’nin, kendi enerji bağımsızlığını sağlamaya yönelik attığı adımların, bölgedeki diğer aktörler tarafından engellenmeye çalışıldığını ifade etti.

YARDIM OPERASYONLARI MİT VE DONANMA DESTEKLİ Mİ OLACAK?

Türkiye’nin ilerleyen dönemde Gazze yardım misyonlarını devlet destekli hale getirebileceğini öne süren Horev, bu süreçte Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) koordinasyonu üstlenebileceğini ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin yardım gemilerine refakat edebileceğini yazdı. Bu senaryo, 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara olayına da açık bir gönderme niteliği taşıyor.

TEL AVİV’DE ENDİŞE BÜYÜYOR: “HAZIRLIKSIZ YAKALANABİLİRİZ”

İsrail kamuoyunda, Türkiye’nin olası deniz hamlelerine karşı yeterli hazırlığın olmadığına dair endişelerin giderek arttığı belirtiliyor. Horev’in analizinde, Tel Aviv’in diplomatik ve askeri anlamda senaryolara hazırlıksız olduğu açıkça ifade edildi.

TÜRK DONANMASININ CAYDIRICILIĞI VURGULANDI

Horev, Türk Deniz Kuvvetleri’nin teknik kapasitesinin ve psikolojik etkisinin İsrail için güçlü bir caydırıcılık oluşturduğunu söyledi. Türkiye’nin deniz gücünün dünyada ilk 10 arasında yer aldığı ve bu durumun ulusal bir prestij kaynağı haline geldiği vurgulandı.

“BAT GALİM OLAYI” HATIRLATMASI: “YİNE OLABİLİR”

2019 yılında Kıbrıs açıklarında Türk savaş gemilerinin İsrail’e ait Bat Galim araştırma gemisini bölgeden çıkarması, analizde geçmişten bir örnek olarak hatırlatıldı. Horev, Türkiye’nin benzer müdahaleleri tekrar gerçekleştirebileceğini öne sürdü.

TÜRKİYE’NİN STRATEJİSİ: SAVAŞSIZ DENİZ DİPLOMASİSİ

Sonuç bölümünde, Türkiye’nin askeri çatışmadan uzak ama güçlü mesajlar veren bir deniz diplomasisi yürütmesinin olası olduğu ifade edildi. Bu politika, “savaşsız mesaj” stratejisi olarak tanımlandı ve uluslararası hukukla uyumlu caydırıcı güç gösterisi olarak değerlendirildi.

Kaynak: Haber Merkezi