yalnızca askeri ve siyasi alanda değil, havacılıkta da büyük değişikliklere yol açtı. Bölgedeki sıcak çatışma ortamı nedeniyle başta Irak olmak üzere birçok ülke güvenlik alarmı verdi. Irak yönetimi, hava sahasını geçici olarak tüm uçuşlara kapattı.
İran’a yönelik saldırıların ardından İsrail unsurlarının hava sahasında bulunması ve olası misilleme riskleri nedeniyle, uluslararası havayolu firmaları da İran hava sahasını kullanmaktan kaçınmaya başladı. Bu durum, hem yolcu hem de ticari uçuşların rotasını köklü biçimde değiştirdi.
TİCARİ VE YOLCU UÇUŞLARINDA ZORUNLU YÖNLENDİRME
Başta Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan kalkarak Avrupa ve Amerika gibi destinasyonlara uçan hava yolu şirketleri, daha önce İran ve Irak hava sahalarını tercih ederek daha kısa güzergahlarla maliyet avantajı sağlıyordu.
Ancak yeni güvenlik riski nedeniyle artık bu güzergâhlar kullanılmıyor. Uçuşlar Suudi Arabistan’ın kuzeyinden başlayıp Ürdün’ün güneyinden devam ederek Mısır’ın kuzeydoğusuna yöneliyor. Ardından Türkiye veya Yunanistan hava sahaları kullanılarak varış noktalarına ulaşılıyor.
Bu rota değişikliği, uçuş süresini uzatırken yakıt maliyetlerini artırıyor. Aynı zamanda havacılık sigortalarında da primlerin yükseleceği ve hava trafiği yönetiminde yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor.
ORTA DOĞU GERİLİMİ TİCARİ DENGELERİ SARSABİLİR
İsrail’in, İran’ın nükleer silah kapasitesine ulaşmasını engelleme gerekçesiyle saldırı düzenlediği belirtilirken, operasyon kapsamında bazı üst düzey İranlı isimlerin hedef alındığı ve öldürüldüğü açıklandı. Tüm dünya, İsrail ve İran arasındaki çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceğine odaklanmış durumda.
Havacılık sektöründeki bu beklenmedik yön değişimi, sadece ulaştırma alanında değil, küresel ticaret zincirlerinde de domino etkisi yaratabilir. Uzmanlar, bölgedeki gerilimin tırmanması halinde hem enerji arzında hem de lojistik ağlarında ciddi aksaklıkların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
