Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da yaşananlar nedeniyle İsrail'e yaptırım uygulanmasını talep eden Yeni Toplumsal Sözleşme (NSC) partili Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, koalisyon hükümetinin konu üzerinde anlaşma sağlayamaması üzerine istifasını açıkladı.
Bakanlar kurulu toplantısının ardından Lahey'de basına konuşan Veldkamp, "İsrail üzerindeki baskıyı artıracak anlamlı ilave tedbirler alınmasını sağlama konusunda başarılı olamadığımı düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Veldkamp, İsrail aleyhinde atılmasını teklif ettiği adımların ciddi bir şekilde tartışıldığını fakat kabine toplantılarında dirençle karşılaştığını belirterek, "Dışişleri Bakanı olarak kendimi, gerekli gördüğüm siyasi yönü belirleme konusunda kısıtlanmış hissediyorum" diye konuştu.
İSRAİL’E TİCARET YASAĞI TEKLİF ETMİŞTİ
Veldkamp'ın Hollanda Parlamentosu'na hitaben yazdığı mektupta, İsrail yerleşimlerinden ithal edilen ürünlere ticaret yasağı teklif etmesi eleştirilerin hedefi olmuş ve bu gibi girişimler, koalisyon üyelerinin ile Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) ve Çiftçi Vatandaşlar Hareketi'nin (BBB) muhalefetiyle karşılaşmıştı.
Veldkamp ayrıca dün yaptığı açıklamada İsrail'e karşı daha ileri adımlar atmak istediğini belirtirken, önümüzdeki hafta ve aylarda etkili adımlar atabileceğinden ise emin olmadığını aktarmıştı.
İSRAİLLİ AŞIRI SAĞCI BAKANLARI "İSTENMEYEN KİŞİ" İLAN ETMİŞTİ
Veldkamp, geçtiğimiz ay aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'i Hollanda'da istenmeyen kişiler ilan etmişti.
BAKAN ALEYHİNDE GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ SUNULMUŞTU
Hollanda'daki sol muhalefet partileri de dün gerçekleştirilen parlamento oturumunda hükümetin çabalarının yetersiz kaldığını savunarak Veldkamp aleyhinde bir güvensizlik önergesi sunmuştu. Bakanın bugün istifasını açıklaması ise bu önergeyi gereksiz hale getirdi.
HOLLANDA, İSRAİL'İN BATI ŞERİA'DAKİ E1 PROJESİNİ KINAYAN BİLDİRİYE DESTEK VERMİŞTİ
Hollanda, dün 21 ülkenin dışişleri bakanları tarafından imzalanan ve İsrail'in Batı Şeria'yı ikiye bölerek iki devletli çözüm umutlarını zayıflatan E1 projesini "kabul edilemez ve uluslararası hukuka aykırı" olarak nitelendiren kınama bildirisine destek veren ülkeler arasında yer almıştı.