23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, uzmanların deprem ve zemin yapısına ilişkin açıklamaları peş peşe gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda, jeofizik ve deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da İstanbul’un zemin özelliklerini gösteren bir harita yayımladı.
HARİTADA NE VAR?
Prof. Dr. Ercan’ın sosyal medya üzerinden duyurduğu harita, İstanbul’daki yerleşim bölgelerini zemin tepkisi ve yapılaşmaya uygunluk düzeylerine göre farklı renklerle sınıflandırıyor. Harita, özellikle olası bir depremde zemin davranışlarının nerelerde daha güvenli ya da riskli olduğunu görselleştiriyor.
Vatandaşlara çağrıda bulunan Ercan, “Haritada yapınızın yerini bulup değerlendirin. Paylaşın ki herkes yararlansın” sözleriyle toplumun bilinçlenmesini hedefliyor.
RENKLER NE ANLAMA GELİYOR?
Paylaşılan jeofizik haritada kullanılan renkler şu şekilde anlamlandırılıyor:
- Lacivert: En sağlam ve güvenli bölgeler.
- Yeşil: Güvenli ve dayanıklı alanlar.
- Sarı: Zemin bakımından riskli, güvensiz yerler.
- Kahverengi: En riskli ve en dayanıksız bölgeler.
Bu renkler, yapıların inşa edileceği zeminin niteliğine göre deprem anında maruz kalacağı tehlike seviyesini yansıtıyor.
NEDEN BU HARİTA ÖNEMLİ?
İstanbul gibi yoğun nüfuslu ve yapılaşmanın yoğun olduğu bir şehirde, zemin türünün ve sağlamlığının bilinmesi, olası bir depremin etkilerinin minimize edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Ercan, özellikle bina yıkımlarının nedenlerini değerlendirerek, zeminin yapı güvenliği üzerindeki etkisini şu sözlerle vurguladı:
“Bina yıkımlarının yüzde 65’i zemin zayıflığından, yüzde 35’i ise yapının kendisinden kaynaklanıyor. Çözüm; sağlam yerde, sağlam yapı.”
Harita, İstanbul’da yaşayan vatandaşların kendi oturdukları bölgelerin zemin durumunu öğrenmeleri ve buna göre gerekli önlemleri alabilmeleri amacıyla hazırlandı. Ercan’ın bu adımı, yerel yönetimler, yapı denetim firmaları ve bireylerin deprem bilinci kazanmasına katkı sunmayı hedefliyor.
BİLİNÇLİ TOPLUM, GÜVENLİ GELECEK
İstanbul’un zemin yapısını gösteren bu detaylı harita, sadece akademik ya da teknik bir bilgi değil; aynı zamanda hayati bir yol gösterici niteliği taşıyor. Uzmanlar, bireysel farkındalıkla başlayacak bu bilincin, yapılaşma ve kentsel dönüşüm süreçlerinde de rehber olabileceğini belirtiyor.