Etkinlik kapsamında İstanbul, Balıkesir ve Çanakkale'nin de yüksek risk taşıdığı belirtilirken, Türkiye’deki yapı stokuna yönelik çarpıcı veriler paylaşıldı. İki gün süren zirve, Bursa Teknik Üniversitesi Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleştirildi. Açılış günü yapılan sunumda Moriwaki, Türkiye ve Japonya’daki deprem önlemleri arasındaki farklara dikkat çekti.
Etkinliğe; BTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Tözün Bingöl, akademisyenler, inşaat sektörü temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katılım sağladı. Bayhan, konuşmasında bu tür etkinliklerin özellikle mühendislik öğrencileri için önemli bir gelişim fırsatı sunduğunu vurguladı.
JAPON UZMANDAN ÖNEMLİ TESPİTLER
Deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, yaptığı sunumda şu başlıklara değindi:
Türkiye ve Japonya’nın Fay Yapısı Farklı
Türkiye’de 6, Japonya’da ise 4 ana deprem levhası bulunduğunu belirtti. Türkiye tarihindeki en büyük depremin 1939 Erzincan Depremi olduğunu ve şiddetinin 7.9 olduğunu aktardı. Japonya’da ise şiddeti 9.0’a ulaşan depremler yaşandığını söyledi.
Can Kayıplarında Türkiye Üçüncü Sırada
Depremler sonucu hayatını kaybedenlerin sayısına göre Türkiye'nin dünyada üçüncü, Japonya’nın ise yedinci sırada yer aldığını dile getirdi. “Önemli olan depremin büyüklüğü değil, yapıların sağlamlığıdır” diyerek yapısal dayanıklılığa dikkat çekti.
İSTANBUL VE BURSA İÇİN KORKUTAN UYARILAR
İstanbul’u etkileyen son büyük depremlerin 1509 ve 1766 yıllarında meydana geldiğini hatırlatan Moriwaki, Marmara Denizi altındaki fayların 200-250 yıllık tekrar periyoduna sahip olduğunu söyledi. Bu durumun, İstanbul için büyük depremin zamanının geldiğini işaret ettiğini ifade etti. "Bursa için gelecek 50 yıl içinde büyük bir deprem olasılığı oldukça yüksek. Özellikle Balıkesir ve Çanakkale de bu risk grubunda yer alıyor" diyen Moriwaki, bölgeye yönelik acil önlem alınması gerektiğini belirtti.
KAÇAK YAPILAR TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK TEHLİKE
Moriwaki, Türkiye genelinde 21 milyonun üzerinde binanın yüzde 50’sinin kaçak olduğunu vurguladı. Bu durumun depremlerde can ve mal kaybını artıran temel nedenlerden biri olduğunu söyledi. “Binalar ve zemin birlikte güçlendirilmedikçe depreme karşı hazır olunamaz” uyarısında bulundu.
