Hayatı
Stalin, 18 Aralık 1878'de Gürcistan'ın Gori kentinde doğdu. Asıl adı Iosif Vissarionovich Dzhugashvili idi. Babası bir terziydi ve ailesi orta sınıf bir aileydi. Stalin, gençliğinde din eğitimi aldı ve sonradan Rusya'da devrimci bir lider olmadan önce bir manastırda okudu.
Siyasi Hayatı
1901 yılında, Stalin, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne (RSDİP) katıldı. Parti, Rusya'da devrim yapmayı amaçlıyordu. Stalin, RSDİP içinde Bolşevikler olarak bilinen radikal bir fraksiyonun lideri oldu. 1917'deki Ekim Devrimi sırasında, Bolşevikler iktidarı ele geçirdi ve Sovyetler Birliği kuruldu. Lenin, Sovyetler Birliği'nin ilk lideri oldu ve Stalin, onun yardımcısı olarak görev yaptı.
20. yüzyılın en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Stalin, onu işçi sınıfının ve sosyalizmin bir şampiyonu olarak kabul eden uluslararası Marksist-Leninist hareket içinde, yaygın bir kişilik kültünün oluşmasına yol açtı. Ekim Devrimi'ni planlayan ve başarıya ulaştıran liderler arasında yer alan, Rus İç Savaşı'nda cephe komutanlığı yapan ve II. Dünya Savaşı'nda muzaffer olan Kızıl Ordu'nun başkomutanı Stalin özellikle 1930'lu yıllarda Sovyet ekonomisindeki büyük kalkınma ve II. Dünya Savaşı'ndaki zaferden dolayı Rusya ve Gürcistan'da popülerliğini korudu. Rusya'da yapılan bir ankette 20. yüzyılın en başarılı üçüncü lideri seçildi.
Diktatör Olarak Anılma Sebebi Neydi?
Tarihin akışına etki eden önemli rolü dolayısıyla pek çok tarihçi ve yazarın üzerine araştırmalar yaptığı Stalin, bu özelliği ile hakkında en fazla eser ortaya konulan siyasetçilerden birisi oldu. Fakat, Stalin'in totaliter hükûmeti geniş bir kesim tarafından kitlesel baskılar uygulamak, etnik temizlik, sürgünler, yüz binlerce infaz uygulamak ve milyonlarca insanın ölümü ile sonuçlanan kıtlıklara sebep olmak ve yönetmekle suçlandı.
Josef Stalin, Sovyetler Birliği'nin lideri olarak 1920'lerin sonundan ölümüne kadar ülkeyi yönetti. İktidarı boyunca, Sovyetler Birliği'nin ekonomik, politik ve askeri gücünü artırmak için büyük çaba sarf etti. Ancak, Stalin'in yönetimi altında yaşanan insan hakları ihlalleri, baskı ve yoksulluk, Sovyetler Birliği'nin tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olarak hatırlanıyor.
Stalin'in yönetimi altında, milyonlarca insan toplama kamplarına gönderildi ve muhalifler infaz edildi. Stalin, güçsüzlükten korktuğu için muhalefeti ortadan kaldırmak için her türlü yolu kullanmaktan çekinmedi. Ayrıca, Sovyetler Birliği'nde yaşanan ekonomik zorluklar, toplumsal huzursuzluklara neden oldu. Stalin, bu zorluklara karşı çok sert önlemler aldı ve ülkedeki yoksul insanların durumunu iyileştirmek yerine, daha da kötüleştirdi.
Stalin, II. Dünya Savaşı sırasında da Sovyetler Birliği'nin liderliğini yaptı ve savaşın sonunda ülkesinin dünya sahnesindeki etkisini artırdı. Ancak, savaşın sona ermesinden sonra dünya çapında Soğuk Savaş başladı ve Stalin, diğer ülkeleri de Sovyet etki alanına dahil etmek için çeşitli araçlar kullandı. Bu nedenle, Doğu Avrupa ülkelerinde Sovyet yanlısı rejimleri destekledi ve bu ülkeleri Sovyetler Birliği'ne bağımlı hale getirdi.
Stalin'in ölümünden sonra, Sovyetler Birliği'nin yeni liderleri, Stalin dönemi politikalarından bazılarını geri çekerek, toplumda bazı reformlar yapmaya çalıştılar. Ancak, Stalin'in yönetiminden kalma sorunlar, Sovyetler Birliği'ni 1991 yılına kadar etkilemeye devam etti.
Stalin, Sovyetler Birliği'nin acımasız bir diktatörü olarak hatırlanıyor. Yönetimi altında yaşanan insan hakları ihlalleri, baskı ve korku dolu bir döneme neden oldu ve tarihe karanlık bir leke olarak geçti.
Stalin Hakkında İlginç Bilgiler
Stalin, asıl adı Iosif Vissarionovich Dzhugashvili olan bir Gürcü'dür. Kendisini sonradan Josef Stalin olarak adlandırdı.
Stalin, özellikle gençliğinde bir keşiş olmayı düşünmüştü. Ancak daha sonra Marksizm-Leninizm'e ilgi duyarak, bir devrimci olarak yönünü değiştirdi.
Stalin'in imzası, özellikle gençliğinde oldukça düzgün ve okunaklıydı. Ancak sonradan imzası giderek kargaşık hale geldi.
Stalin, özel hayatında oldukça sessiz ve kapalı bir kişilikti. Ancak yakın arkadaşları ve iş arkadaşları arasında oldukça mizah duygusu olan birisi olarak tanınırdı.
Stalin, hayatı boyunca pek çok çeşitli şair ve yazarın eserlerini okudu. Özellikle Shakespeare'in oyunlarına hayrandı.
Stalin, savaşın sona ermesinin ardından birçok yabancı dil öğrenmeye çalıştı. Almanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Türkçe ve Japonca gibi dilleri öğrenmek istedi. Ancak bu dillerin çoğunda yalnızca temel düzeyde bilgi sahibi oldu.
Stalin'in en sevdiği film, Charlie Chaplin'in "Modern Times" filmiydi.
Stalin, yaşadığı dönemde pek çok propaganda afişinde yer aldı. Ancak Stalin, resimlerinde genellikle daha genç ve yakışıklı bir şekilde tasvir edildi.
Stalin'in kendisi de bir şairdi ve bazı şiirleri hala Rus edebiyatı içinde önemli bir yere sahiptir.
Stalin, öldüğünde dünya genelinde pek çok hayranı vardı. Ancak ölümünden sonraki yıllarda, yaptıkları nedeniyle pek çok kişi tarafından nefret edilen bir lider olarak hatırlanmaktadır.