Geçtiğimiz pazar Balıkesir’de meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki sarsıntının ardından konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Şükrü Arslan, kentin sanıldığı gibi güvenli olmadığını ve hem bölgesel hem de yerel fay hatları nedeniyle ciddi risk taşıdığını söyledi. Arslan, özellikle Tuz Gölü Fay Zonu’nun 6,8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ve bu fayın uzun süredir kırılmamış olmasının tehlikeyi artırdığını vurguladı.

TEHLİKE YARATAN BÖLGESEL FAYLAR

Arslan, Konya’yı etkileyebilecek üç büyük bölgesel faya dikkat çekti. Afyon’un Sultandağları’ndan başlayarak Ilgın’a kadar uzanan Akşehir-Sultandağı Fay Zonu’nun 1990’lı yıllarda yıkıcı depremler ürettiğini hatırlatan Arslan, bu fayın halen aktif olduğunu belirtti. Tuz Gölü Fay Zonu’nun ise sismik boşluk haritasında yer aldığını ve her an kırılabilecek potansiyele sahip olduğunu söyleyen Arslan, bu fayın üreteceği ivmesi yüksek bir depremin Konya’da ciddi yıkıma yol açabileceğini ifade etti. Kayseri’den başlayarak Aksaray’a uzanan Ecemiş Fay Zonu’nun da Konya için bir diğer tehlike unsuru olduğunu dile getirdi.

Şükrü Arslan

YEREL FAYLAR DA GÖZ ARDI EDİLMEMELİ

Konya il sınırları içinde de etkili olan yerel fay hatlarının 4 ila 5,5 büyüklüğünde depremler üretebileceğini belirten Arslan, Ilgın, Altınekin, Cihanbeyli ve Konya Merkez Fay Zonları’nın son 15 yılda yaşanan birçok sarsıntıda aktif rol oynadığını söyledi. Bu fay hatlarının geçmişteki kırılmaları ve hareketleriyle kentin deprem açısından düşündüğünden daha yüksek risk taşıdığını dile getirdi.

OVA ZEMİNİN DEPREM ETKİSİ

Konya’nın geniş bir ova zemini üzerine kurulu olduğunu hatırlatan Arslan, bu zemin yapısının deprem dalgalarını büyüterek yapılar üzerinde daha fazla yıkıcı etki yarattığını ifade etti. Ova zeminlerin, deprem sırasında dalgaların şiddetini artırdığını ve bu nedenle sarsıntıların şehirde daha yoğun hissedildiğini belirten Arslan, bu durumun yapıların dayanıklılığını kritik bir noktaya taşıdığını söyledi.

Yaz sıcağında, su kaynağından uzakta bir peygamberdevesi
Yaz sıcağında, su kaynağından uzakta bir peygamberdevesi
İçeriği Görüntüle

Konya-8

“GÜVENLİ ŞEHİR” ALGISI BİLİMSEL DEĞİL

“Konya deprem şehri değil” algısının bilimsel bir karşılığı olmadığını net bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Arslan, kentin geleceğini güvence altına almak için hem bölgesel hem yerel fay hatlarının dikkate alındığı, depreme dayanıklı yapılaşma ve sağlam şehir planlaması yapılması gerektiğini vurguladı. Aksi halde olası bir depremde yıkıcı sonuçların kaçınılmaz olacağını söyleyen Arslan, gerekli önlemlerin vakit kaybetmeden alınması gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı