Toplantıya katılan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Konukcu, 2000’li yıllardan bu yana iklim değişikliği üzerine yaptığı araştırmaların sonuçlarını paylaştı.
SENARYOLAR DEĞİŞTİ, RİSK BÜYÜDÜ
Prof. Dr. Konukcu, iklim değişikliğiyle ilgili senaryoların sürekli güncellendiğini ve geçmişte öngörülen sıcaklık artışlarının çok ötesine geçildiğini belirtti. 2025 yılına geldiğimizde, başlangıçta öngörülen 0,9 santigrat derece artışın yerine 1,5 santigrat derecelik bir artışın yaşandığını vurguladı.
Konukcu şöyle konuştu:
“İklim değişiminde biz şunu gördük 2000'li yılların başında şöyle söyleniyor idi Trakya bölgesi ve Türkiye'de sıcaklık 0,9 santigrat derece artacak deniliyordu. 2025 yılına geldik o zaman 20, 25 yıl vardı çok ileride bir tarih gibi gözüyordu. Ama 2025 yılına geldik 0,9 santigrat derece yerine 1,5 santigrat derece artış meydana geldi. Her 5, 6 yılda bir projeksiyonlar ve senaryolar yenileniyor. Artık Türkiye'de Trakya bölgesinde 5, 6, 7 santigrat derecelerden bahsediliyor.”
EN FAZLA ETKİLENECEK ÜLKELERDEN BİRİ TÜRKİYE
Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz iklim kuşağı, bilimsel araştırmalara göre iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgeler arasında yer alıyor. Bu da tarım, su kaynakları ve şehir yaşamı açısından ciddi tehditler anlamına geliyor.
Konukcu, konunun ekonomik boyutuna da değindi:
“Yapılan bir araştırmada 2 santigrat derece aşamasıyla 72 trilyon dolar yılda maliyeti olduğuna dikkat çekildi. Türkiye Akdeniz iklim kuşağında ve iklim değişiminde en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor maalesef.”
KURAKLIK ARTACAK, SONRASI TAŞKINLAR
İklim değişikliği yalnızca sıcaklık artışlarını değil, aynı zamanda yağış rejimini de doğrudan etkiliyor. Türkiye’de gelecekte yağışların daha az, daha dengesiz ve öngörülemez hale gelmesi bekleniyor.
Prof. Dr. Fatih Konukcu bu konuda şu uyarıda bulundu:
“Yağışların ortalaması azalacak. Ama bu azalmadan daha da önemlisi çok düzensiz hale gelecek. Bazen yıl içerisinde toplam yağış normal yağıştan fazla gelebilir ama çok düzensiz olabilir. İklim olaylarında ani değişimler yaşayacağız. Özellikle bahar yağışları, yaz yağışlarında önemli azalmalar sıcaklığın artmasıyla birleştiği zaman buharlaşarak bitkilerin su tüketiminin artması sonucu kuraklık etkilerini gösterecek. Uzun dönem kuraklıkları, ani taşkınlar izleyecek.”
İklim değişikliğinin etkileri hali hazırda görülmeye başlanmış durumda. Ancak bilimsel projeksiyonlara göre, etkilerin şiddeti önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Özellikle 2030 sonrası süreçte kuraklık, sel ve aşırı hava olaylarının çok daha sık yaşanması öngörülüyor.
Bu değişimden en fazla etkilenecek kesimlerin başında çiftçiler, suya dayalı sanayi kolları ve şehirlerde yaşayan vatandaşlar geliyor. Tarım ürünlerinin verimi düşerken, içme suyu kaynaklarında da önemli azalmalar yaşanabilir.