Kur'ân-ı Kerîmi ilk ezberleyen sahabe kimdir? sorusu sık sık merak edilip araştırılmaktadır. İşte detaylar...
KUR'AN-I KERİMİ İLK EZBERLEYEN SAHABE KİMDİR?
Resmi bilgi olmamakla birlikte peygamberimiz döneminde vahiy katipliği yapan Zeyd bin Sâbit (r.a.) olduğu düşünülmektedir.
ZEYD BİN SABİT KİMDİR?
Kur’ân-ı Kerîm’i ilk ezberleyen sahabe olarak bilinen Zeyd bin Sâbit (r.a.), İslam tarihinin en dikkat çekici şahsiyetlerinden biridir.
Henüz 11 yaşındayken Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile tanışan Zeyd, kısa sürede 17 sûreyi ezberlemişti. Bu başarısı sayesinde Resûlullah’ın takdirini kazanmış, Kur’ân’ı ezberleme ve yazma görevlerinde ön plana çıkmıştır.
Zeyd bin Sâbit, Ensar’ın önde gelen kollarından Neccâroğulları kabilesine mensuptur. Peygamber Efendimiz Medine’ye hicret ettiğinde, Zeyd hâlihazırda Kur’ân’dan birçok sûreyi ezberlemiş durumdaydı. Onun bu üstün gayreti, ilerleyen yıllarda Kur’an’ın korunmasında çok önemli bir misyon üstlenmesine vesile olmuştur.
VAHİY KÂTİBİ VE KUR’ÂN’IN KİTAPLAŞMASINDAKİ ROLÜ
Zeyd bin Sâbit (r.a.), vahiy kâtipleri arasında en önde gelen isimlerden biriydi.
Peygamber Efendimiz’e vahiy geldiğinde onu hemen çağırır, Zeyd de kemik, deri veya hurma yaprağı üzerine ayetleri özenle yazardı.
Kendisi bu süreci şöyle anlatır:
“Resûlullah’a vahiy indiği zaman şiddetli bir terleme gelirdi. Vahiy hâli sona erince bana yazmamı emrederdi. Yazdıklarımı okurdum; eğer bir hata varsa düzeltirdi.”
Hz. Ebûbekir döneminde, Yemâme Savaşı sonrası birçok hafız sahabenin şehit olması üzerine, Kur’ân-ı Kerîm’in mushaf haline getirilmesi görevi yine Zeyd bin Sâbit’e verilmiştir.
Bu görevi başarıyla tamamlayan Zeyd, Hz. Osman (r.a.) zamanında Kur’an’ın nüshalarının çoğaltılması sürecinde de görevin başında bulunmuştur.
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN GÜVENİNİ KAZANAN SAHABE
Zeyd bin Sâbit yalnızca bir vahiy kâtibi değil, aynı zamanda Peygamber Efendimiz’e çok yakın bir sahabeydi.
Resûlullah (s.a.v.) onu, hem zekâsı hem de ahlakıyla özel olarak takdir ederdi.
Bir defasında kendisine İbraniceyi öğrenmesini emretmiş, Zeyd yalnızca 15 gün içinde dili okuyup yazacak seviyede öğrenmiştir. Böylece Peygamberimize gelen İbranice mektupları okumak ve yazmakla görevlendirilmiştir.
ZEYD BİN SÂBİT’İN İLMİ VE AHLAKİ DERİNLİĞİ
Zeyd (r.a.), yalnızca Kur’an ilimlerinde değil, miras hukuku (feraiz) alanında da sahabenin en bilgili ismiydi.
Peygamber Efendimiz onun hakkında şöyle buyurmuştur:
“Ümmetimin içinde feraiz (miras paylaşımı) ilminde en âlim olan Zeyd bin Sâbit’tir.”
Ayrıca, İbn Abbas (r.a.) gibi büyük âlim sahabeler bile Zeyd’in ilmine duydukları saygıyı göstermekten çekinmemiştir. Rivayet edilir ki bir gün İbn Abbas, Zeyd’e bineğine binerken yardım etmiş; Zeyd buna şaşırınca, İbn Abbas şöyle demiştir:
“Bize ulemaya böyle davranmamız emrolundu.”
“KUR’ÂN ÖNDEDİR”
Zeyd’in Kur’an’daki derin bilgisi, Peygamber Efendimiz’in gözünde onu özel bir konuma getirmiştir.
Tebük Seferi sırasında Neccaroğulları’nın sancağı başka bir sahabeye verildiğinde, Allah Resûlü onu alıp Zeyd’e teslim etmiş ve şu sözüyle tarihe geçmiştir:
“Hayır, seninle ilgili bir sorun yok. Ancak Kur’an öndedir.”
Bu ifade, Zeyd bin Sâbit’in Kur’an’a olan sadakatinin Resûlullah katında ne kadar değerli olduğunu açıkça göstermektedir.
ZEYD BİN SÂBİT’İN MİRASI
Zeyd bin Sâbit (r.a.), İslam tarihinde yalnızca bir “hafız” değil, aynı zamanda Kur’an’ın korunmasının teminatı olan bir ilim adamı olarak anılır.
Hz. Ömer ve Hz. Osman dönemlerinde Medine’de fetva, kaza, feraiz ve kıraat konularında kimsenin önüne geçirilmemiştir.
Bugün Kur’ân-ı Kerîm, ilk günden bu yana en ufak bir değişikliğe uğramadan korunmuşsa, bunda Zeyd bin Sâbit ve diğer vahiy kâtiplerinin özverili çalışmaları büyük rol oynamıştır.
SONUÇ: KUR’ÂN’IN EMİNİ ZEYD BİN SÂBİT (R.A.)
Zeyd bin Sâbit’in hayatı, Kur’an’a adanmışlığın en güzel örneklerinden biridir.
Genç yaşta ezberlediği ayetlerle başlayan bu yolculuk, İslam tarihine yön veren bir ilim mirasıyla sonuçlanmıştır.
Resûlullah’ın övgüsüne mazhar olan bu kutlu sahabe, Kur’an’ın hem taşıyıcısı hem de muhafızı olarak hafızalarda yer edinmiştir.