CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, AK Partili avukat Mücahit Birinci ile ilgili sözlerinde bu kavramı gündeme getirmesi üzerine, “Makyavelist ne demek?” sorusu araştırılmaya başlandı. Peki, Makyavelizm nedir ve tarihsel olarak neyi ifade eder?
MAKYAVELİZMİN TARİHSEL KÖKENİ
Makyavelizm, adını 16. yüzyılda yaşamış İtalyan siyasetçi, yazar ve düşünür Niccolò Machiavelli’den alır. Machiavelli, özellikle 1513’te kaleme aldığı "Prens" (Il Principe) adlı eserinde, devlet yönetiminde başarı için duygulardan arınmış, gerektiğinde acımasız ve stratejik kararlar alabilen bir lider modelini savunur. Ona göre, amaca ulaşmak için her yol mübahtır ve devletin bekası, bireysel ahlaki kaygıların önünde gelmelidir.
Machiavelli, halkın güvenilmez, çıkar odaklı ve tutarsız olabileceğini öne sürerek, yöneticilerin hukuki, dini ya da ahlaki ilkelerle her zaman bağlı kalmak zorunda olmadığını savunur. Bu yaklaşım, özellikle politik pragmatizm ve realpolitik anlayışlarının temel taşlarından biri olarak kabul edilir.
PSİKOLOJİDE MAKYAVELİZM NEDİR?
Siyasi felsefede bir yönetim stratejisi olarak başlayan Makyavelizm, psikolojide ise farklı bir anlam kazanmıştır. Psikologlar Richard Christie ve Florence Geis, Machiavelli’nin fikirlerinden yola çıkarak “Makyavelist kişilik” kavramını ortaya koymuştur.
Bu kişilik yapısı, başkalarını manipüle etme, çıkar odaklı hareket etme, duygusal soğukluk ve ahlaki değerlere kayıtsızlık gibi özelliklerle tanımlanır. Kişilik psikolojisinde “Karanlık Üçlü” (Dark Triad) olarak bilinen narsisizm ve psikopati ile birlikte ele alınır.
MAKYAVELİST DÜŞÜNCE NE ANLAMA GELİR?
Makyavelist düşünce, siyasi ya da bireysel hedeflere ulaşmak için her türlü yolun kullanılabileceğini kabul eden bir bakış açısını ifade eder. Bu yaklaşımda, başarı ve güç elde etmek için etik, hukuk veya dini normlar ikinci planda kalır.
Machiavelli’ye göre, insanlar doğaları gereği çıkarcı ve bencil oldukları için, liderler onlara karşı aynı şekilde stratejik ve gerektiğinde acımasız olmalıdır. Bu nedenle, Makyavelist bir bakış açısı, pragmatik, planlı ve gerektiğinde ahlaki sınırları zorlayan bir yönetim anlayışını temsil eder.