CIA Direktörü John Ratcliffe, yaptığı açıklamada ABD'nin saldırılarının İran’ın nükleer tesislerine ciddi zarar verdiğini belirtti. Ratcliffe, bazı tesislerin tamamen tahrip edildiğini ve bu hasarın İran’ın nükleer faaliyetlerini “yıllarca geriye götürdüğünü” ifade etti.
Ancak Ratcliffe, İran’ın nükleer programının tamamen yok edildiği yönünde bir değerlendirme yapmaktan kaçındı. CIA’in elde ettiği bilgilerin, “tarihsel olarak güvenilir bir kaynağa” dayandığını vurgulayan Ratcliffe, kilit tesislerin yeniden inşa edilmesinin uzun süreceğini söyledi.
Açıklama, ABD’nin İran’a yönelik askeri operasyonlarının ardından yapılan son istihbarat değerlendirmeleri çerçevesinde gündeme geldi. Operasyonlar kapsamında hedef alınan tesisler arasında özellikle Natanz, Fordo ve İsfahan’daki nükleer altyapılar öne çıkıyor.
RATCLİFFE'İN AÇIKLAMALARI PENTAGON RAPORUYLA ÇELİŞİYOR
Ratcliffe’in bu açıklamaları, Pentagon’a bağlı bir istihbarat biriminin sızan raporuyla çelişiyor. Söz konusu değerlendirmede, İran’ın nükleer programının temel bileşenlerinin ABD saldırılarına rağmen büyük oranda sağlam kaldığı iddia edilmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu sızıntının ardından basında çıkan haberleri “yalan haber” olarak nitelendirdi. Trump, medyanın olayları çarpıttığını savunarak, “Hiçbiri doğru değil” dedi.
Trump ayrıca, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ile birlikte 27 Haziran Perşembe günü Pentagon’da “Büyük Amerikan Pilotları'nın Onuru” için özel bir basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu.
ULUSAL İSTİHBARAT'TAN DESTEK
Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard da Başkan Trump’ın değerlendirmesine destek verdi. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda Gabbard, “İran, yeniden inşa etmeye kalkarsa üç tesisi de sıfırdan yapmak zorunda kalacak. Bu da yıllar alır” ifadelerini kullandı.
İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI DİKKAT ÇEKİYOR
İran’ın nükleer programı, Orta Doğu'da stratejik güç dengelerini etkileyen en hassas konular arasında yer alıyor. ABD’nin düzenlediği saldırılarla ilgili açıklamaların birbiriyle çelişmesi ise sadece İran değil, uluslararası kamuoyu nezdinde de belirsizlik yaratıyor. CIA ve Pentagon kaynaklı bilgiler arasındaki farklar, sürecin şeffaflığına dair soru işaretlerini artırıyor.
