2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP), çalışma hayatında köklü bir dönüşümün kapısını araladı. Programda yer alan ifadeyle, “İş-yaşam uyumunun ve çalışan verimliliğinin artırılması doğrultusunda çalışma günleri ayarlaması için pilot uygulama yapılacaktır” denildi.
Bu madde, haftada 4 gün mesai sisteminin altyapısı olarak yorumlandı.
2026’DA PİLOT UYGULAMA BAŞLAYACAK
Pilot uygulamanın 2026’da başlaması planlanıyor. İlk etapta belirli kurum ve kuruluşlarda test edilecek sistem, başarılı olması halinde hem özel sektör hem de kamuya yayılacak.
Amaç; çalışanların iş ve özel yaşam dengesini koruması, verimliliğin artırılması ve motivasyonun yükseltilmesi.
DÜNYADA KISA ÇALIŞMA HAFTASI ÖRNEKLERİ
Dört günlük mesai, son yıllarda birçok ülkede gündeme geldi:
-
Polonya: 1 Temmuz 2025’te haftada 4 gün 32 saat ya da 5 gün 35 saatlik model başlatıldı.
-
İzlanda, Belçika, İspanya, Japonya: Daha kısa mesai haftaları çeşitli modellerle denendi.
-
Almanya: 45 şirket geçtiğimiz yıl dört gün mesaiye geçti.
-
İngiltere: 2023’te yapılan pilot çalışmada, çalışan memnuniyetinin arttığı ve verimlilikte kayıp yaşanmadığı görüldü.
NEDEN 4 GÜN MESAİ?
Kısa çalışma haftasının öne çıkan avantajları şöyle sıralanıyor:
-
İş-yaşam dengesi: Çalışanların hobilerine ve ailelerine daha çok vakit ayırabilmesi.
-
Motivasyon: Daha dinlenmiş çalışanların verimli işe dönmesi.
-
Trafik: Ulaşımda yoğunluğun azalması.
-
Yeni kuşak: Y ve Z kuşağının bu modele daha sıcak bakması.
-
İstihdam avantajı: Dört gün çalışmayı tercih eden kalifiye elemanların iş gücüne kazandırılması.
Maaş düzenlemeleri konusunda ise ülkeler arasında farklı uygulamalar bulunuyor. Türkiye’de bu konunun nasıl ele alınacağı ise pilot uygulamanın sonuçlarına göre netleşecek.