Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde 5’i orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü olmak üzere 10 görevlinin hayatını kaybettiği orman yangınına ilişkin siyasilerden açıklamalar gelmeye devam ediyor. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, yangın felaketinin göz göre göre geldiğini vurgulayarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nı sert sözlerle eleştirdi.
Arslan, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“Bu felaket ‘geliyorum’ dedi. Uyardık, sorduk, sustular. Şimdi 10 emekçimiz toprağa düştü. Bu acının, bu vebalin sorumlusu kim olacak?”
ORMAN KÖYLÜSÜNÜN FERYADI DUYULMADI
CHP’li Arslan, 1 Temmuz 2025 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesine hâlâ yanıt verilmediğini hatırlattı. Yangınlara havadan müdahale kapasitesinden, Türk Hava Kurumu (THK) uçaklarının neden atıl bırakıldığına kadar birçok başlığı içeren önergesinin 23 gündür karşılıksız kaldığını belirten Arslan, şöyle devam etti:
“Bu bir doğa olayı değil, açık bir yönetim krizidir. Türk Hava Kurumu yıllardır atıl bırakıldı, orman köylüsünün feryadı duyulmadı. Bu sadece bir yangın değil; bir yönetim yangınıdır!”
SİYASİ HESAPLAR ORMANLARIMIZI YAKIYOR
Açıklamasında liyakat eksikliği ve kamu kurumlarındaki çöküşe de dikkat çeken Arslan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Her yıl aynı kabusu yaşıyoruz. Bilim dışı politikalar, kamu kaynaklarının savurganca kullanımı, liyakatsizlik ve siyasi hesaplar yüzünden ormanlarımız da insanlarımız da yanıyor. Şimdi ateş, Eskişehir’de 10 canımızı aldı.”
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI'NA ÇAĞRIDA BULUNDU
CHP’li Arslan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı kamuoyuna açıklama yapmaya çağırarak şu ifadeleri kullandı:
“Yangın sezonu ortasında yanıtlanmamış sorularla, susturulmuş kurumlarla, hazırlıksız müdahalelerle yaşanan bu kayıpların telafisi yok. Ağaç dikme törenleriyle değil, adaletle, liyakatle ve bilimin rehberliğinde hareket ederek ancak bu felaketlerin önüne geçebiliriz.”
"SORUMLULUK ALINMALI"
Seyitgazi’de hayatını kaybeden orman emekçilerine ve AKUT gönüllülerine başsağlığı dileyen Arslan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu büyük felaketin bir daha yaşanmaması için her düzeyde sorumluluğun yerine getirilmesini talep ediyorum.”